Telefonu birkaç yüz defa çaldırdım. Sonra annesinin şehir dışında olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | الهاتف دقّ حوالى مائة مرة وتذكرت أن أمها خارج المدينة |
Düğün devam etmeli, yüz defa hazırlık yapamam bi düğün için. | Open Subtitles | الزفاف يجب أن يستمرّ لا أستطيع بدايتـه مائة مرة |
Sana yüz defa belediyeyi unutmanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك مائة مرة بأن تنسى أمر البلدية |
Tabii ki ne istediğini biliyorum. Bana yüz defa söyledi! | Open Subtitles | بالتأكيد أعرف ما يريده سمعت ذلك مئات المرات |
Eğer kanunlar olmasaydı, şimdiye kadar seni yüz defa öldürmüştüm! | Open Subtitles | ، لو لم يكن هناك قانون ! لقتلتك مئات المرات |
Sana yüz defa söyledim, balkabağı teslimatlarını Cadılar Bayramı'ndan önce yapmalısın. | Open Subtitles | أخبرتك مئة مرة ، يجب بيع اليقطين قبل الهلوين ، قبله |
Kendimi aptal gibi hissediyorum, çünkü oteli yüz defa falan aradım. | Open Subtitles | تعلمون ، أشعر احمق ، لأنني دعا فندقك حول مئة مرة. |
Haydi ama adamım! yüz defa üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | , هيا يا رجل لقد اعتذرت مائة مرة |
Sana yüz defa söyledim, önemli mesuliyettir. | Open Subtitles | أخبرتك مائة مرة لدي مسؤوليات |
- Öyle mi? Ben de yüz defa bıraktım. | Open Subtitles | أنا توقفت عن التدخين مائة مرة |
yüz defa söyledim. Daniel Hill. | Open Subtitles | قلت لك مائة مرة ، دانيال هيل |
yüz defa söyledim. Daniel Hill. | Open Subtitles | قلت لك مائة مرة ، دانيال هيل |
Senin için yüz defa ölürüm. | Open Subtitles | سأموت من أجلك مائة مرة أضافية |
yüz defa okumuşumdur. | Open Subtitles | قرأته مائة مرة |
Gerçi bu zamana kadar yüz defa değiştirmiş olmalı. | Open Subtitles | أقصد كنت أعرفه. ربما قام بتتغيره مئات المرات منذ ذلك الحين |
O yemeği yüz defa yaptım. Asla havaya uçmadı. | Open Subtitles | عملت تلك الوجبئة مئات المرات ولم تنفجر |
Ninemi bunu yaparken en az yüz defa seyretmişimdir. | Open Subtitles | لقد شاهدت جدتي تفعل هذا مئات المرات |
yüz defa yaptığın bir ameliyat bile olsa. | Open Subtitles | سواءً كانت عمليّة أجريتها مئات المرات |
Benim, her kelimeyi en az yüz defa, tekrar tekrar yazmaya olan dayanılmaz isteğime karşı yaptığın bu Katolik yorumunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بتفسيرك الكاثوليكي لوسواسي القهري بضرورة كتابة كل كلمة مئة مرة |
Sana yüz defa bana bebekmişim gibi davranmamanı söyledim. | Open Subtitles | سألتك مئة مرة أن تكفّي عن معاملتي كالطفل. |
Ramprasad Bismil yüz defa yeniden doğmak isterdi hayatını ülkesi için yüz defa daha verebilsin diye. | Open Subtitles | حتى يستطيع أن يعطى حياته لبلده أكثر من مئة مرة |
Modern Sanatlar Müzesi'ne yüz defa gittim. | Open Subtitles | لقدذهبت إلى متحف الفن الحديث ، حوالي مئة مرة |