"yüz kez" - Translation from Turkish to Arabic

    • مئات المرات
        
    • مئة مرة
        
    • مائة مرة
        
    • مئات المرّات
        
    Gergin olduğunu biliyorum ama bunu belki de yüz kez yaptık. Open Subtitles أعرف أنك متوترة لكننا قد فعلنا هذا مئات المرات ، حسناً ؟
    Belki sonra da yüz kez bastığım asansör düğmesine... gelip, bir kerede sen basarsın. Open Subtitles ربما تستطيعين أن تأتي لا حقاً أضغطي على زر المصعد لقد ضغطت عليها مئات المرات
    Zaten yüz kez kontrol ettik. Open Subtitles لقد اعدناها اكثر من مئة مرة انت تعلمها عن ظهر قلب كفلى
    Jim ve Ken bu sahneyi... kitaplarında yüz kez yazdılar. Open Subtitles " جيم " و " كين كتبا مشهد روائي حوالي مئة مرة
    En az yüz kez ona anlatmaya çalıştım, ama beni dinlemedi. Open Subtitles حاولت أن أخبره مائة مرة و لكنه لم يسمح لى
    Kadavralarda yapmıştım, belki yüz kez ilk denemem değil. Open Subtitles لقد تدرّبتُ على الجث، مئات المرّات ولن تكونَ محاولتي الأولى
    Evet, en az yüz kez izlediğim diğer atlayışların da dahil. Open Subtitles أو مئات المرات الأخرى التي شاهدتُكِ فيها تقفزين
    Odasını temizlerken yüz kez görmek zorunda kaldığın şeyler gibi. Open Subtitles اشياء لابد وانك رأيتها مئات المرات عندما كنت تقومين بتنظيف غرفته
    Cumhuriyet Şehri'nden ayrılmadan önce yüz kez üstünden geçmişizdir herhalde. Open Subtitles لقد استعملناها مئات المرات قبل مغادرتنا لـــريبابليك سيتي
    Şimdiye kadar yüz kez taratıp e-postalamıştır. Open Subtitles لا بد أنه قام بتصوير العقد وإرساله بالبريد الإلكتروني مئات المرات إلى الآن
    Görüyorsunuz ya, biz bunu yılda yüz kez yapıyoruz. Open Subtitles نحن نقوم بهذا مئات المرات سنويا
    Size yüz kez sorduğum, şu müziğimle ilgilenmiş olsaydınız oradan biraz para kazanmış olurdum ben de dilenci gibi davranmak zorunda kalmazdım. Open Subtitles لو اعتنيتما بأمر ألبوماتي الموسيقية كما طلبت منكما مئات المرات لكان ذلك قد در علي بعض المال و لم أكن في حينها مضطرة للتصرف كالمتسولة
    Güvelerin yediği koala da gelmiş! Siz flamingolara yüz kez söyledim, yürüyün. Open Subtitles -لقد أخبرتكم يا طيور الفلامينغو مئة مرة أن السير
    Bunu daha önce üç-dört yüz kez yaptım. Open Subtitles لقد فعلت هذا ثلاث أو اربعة مئة مرة فقط.
    - Böyle belki yüz kez arı sokmuştur beni. Open Subtitles -اراهن انني لدغت بهذه الطريقة مئة مرة
    Bu soruyu kendime yüz kez sordum. Open Subtitles سألت نفسي هذا السؤال مئة مرة
    Sana yüz kez söyledim. Open Subtitles قلتها لك مئة مرة
    Marshall, sırf bir dilim pizza yemek için neredeyse yüz kez ülkenin öbür ucuna gittiğimiz oldu. Open Subtitles (مارشل) لقد ارتحلنا سوياً مسافة ما يقارب نصف الدولة لنأكل البيتزا ، أكثر من مئة مرة
    En az yüz kez ona anlatmaya çalıştım, ama beni dinlemedi. Open Subtitles حاولت أن أخبره مائة مرة و لكنه لم يسمح لى
    Ona yüz kez söyledim ama hâlâ anlamıyor. Open Subtitles لقد حذرتها أكثر من مائة مرة لكنها لم تستوعب حتى الأن
    Eğer sıkılırsan, binanın duvarına yüz kez "Komşunu sev." yazmayı dene. Open Subtitles إذا أصبت بالضجر "حاول كتابة "أحـب الجيـران مائة مرة على جانب المبنى
    Önceden yüz kez olmamış bir şey değil. Open Subtitles وقد حدث هذا من قبل مئات المرّات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more