Bir de şu tarafından bak, yüz yıl sonra bu kimin umurunda olacak? | Open Subtitles | فكري بالأمر من هذه الجهة من سيبالي بعد مئة سنة |
Yarın mı? Haftaya mı? yüz yıl sonra mı? | Open Subtitles | هل هو غداً أم الأسبوع المقبل بعد مئة سنة, أبداً ؟ |
Üç yüz yıl önce ölmüş bir binayı canlandırmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول إعادة نبض الحياة لمكان قد مات قبل ثلاثة قرون |
Yeryüzündeki enerji sistemleri her yıl, her on yıl, her yüz yıl kademeli olarak karbona daha az ihtiyaç duyuyor. | TED | أنظمة الطاقة في العالم، تصبح متقدمة، سنة بعد سنة، عقد بعد عقد، قرن بعد قرن، تصبح أقل كثافة للكربون. |
Belki yüz yıl daha. Ama bunun sonsuza kadar süreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما تستمر لمائة عام اخرى و لكنها لن تستمر إلى الأبد |
Fakat daha henüz yüz yıl önce ilk kaşifler iç kesimlere yürüyüp yeryüzündeki en yüksek, kuru ve soğuk bölgeyle karşılaştılar. | Open Subtitles | إلا أنه منذ مئة عام فحسب وطأ أوائل المكتشفون اليابسة ووقفوا وجهاً لوجه أمام أعلى وأجفّ وأبرد إقليمٍ على كوكب الأرض |
yüz yıl önce gömülen, bir zaman kapsülünün içinde bulmuştum. | Open Subtitles | وجدته في كبسولة زمن دفنت قبل أكثر من مائة سنة |
Tabii ki, yüz yıl önce lise hareketiyle Amerika'nın yaptığı gibi, kendimize ve çocuklarımıza yatırım yapmayı karşılayabiliriz. | TED | بالطبع يمكننا الاستثمار في أنفسنا وأطفالنا كما فعلت أمريكا قبل مائة عام مع حركة المدرسة الثانوية. |
Eğer bana birkaç yüz yıl önce, çenesinde sakal olan bir kadınla birlikte olacağımı söyleseydin. | Open Subtitles | أذا قلت لي قبل مئتي عام بأنك ذات يو ستواعد امرأه لديها شعيرات في ذقنها |
Hollandalı'da yüz yıl görev yapacaksın. Başlangıç olarak. | Open Subtitles | مئة سنة من العبودية علي الهولندي الطائر كبداية |
Gelmesi yüz yıl sürse bile, bu şeyi nasıl Ejder Savaşçısı'na dönüştüreceksin? | Open Subtitles | و حتى لو استغرقه الامر مئة سنة للوصول لهنا كيف ستحول أنت هذا لمحارب التنين؟ |
Eski günlerde, onlar anarşistti ama diğer türlü durum, yüz yıl önceki gibi olurdu. | Open Subtitles | في الماضي كانوا فوضويين لكن من ناحية اخرى هم تماما ذات الشيئ كما لو كانوا منذ مئة سنة |
ve en fazla üç yüz yıl içinde bin olacağız, ama Seattle’da ki arkadaşım David Battisti’ye göre ise bu yüzyıl sürecek. | TED | يجب أن نكون في مستوى الألف خلال ثلاثة قرون بالأكثر، لكن صديقي دايفيد باتيستي في سياتل يقول أن يلزم 100 سنة. |
Dört yüz yıl önce robot kurucuların elleriyle meteorlardan inşa edilmiştir. | Open Subtitles | صُنعنا من النيازك يدوياً من قبل مؤسسي الروبوت منذ أكثر من أربعة قرون. |
Ve yüz yıl süren savaştan sonra en önemli gerçeği unutmadım: | Open Subtitles | وبعد قرن من الصراع: أتذكر بأن الأكثر أهمية |
Ailenin, yüz yıl boyunca mutlu bir biçimde yaşaması gerektiği anlamına gelir. | Open Subtitles | تعنى أننا يجب أن نعيش سعداء كعائلة لمائة عام |
Fakat daha henüz yüz yıl önce ilk kaşifler iç kesimlere yürüyüp yeryüzündeki en yüksek, kuru ve soğuk bölgeyle karşılaştılar. | Open Subtitles | إلا أنه منذ مئة عام فحسب وطأ أوائل المكتشفون اليابسة ووقفوا وجهاً لوجه أمام أعلى وأجفّ وأبرد إقليمٍ على كوكب الأرض |
En son ne zaman kupa aldınız, yüz yıl önce mi? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة فزتم فيها بواحدة قبل مائة سنة ؟ |
Neden bir hücre bir gün sonra ölürken insan yüz yıl sonra ölüyor? | TED | لماذا تموت الخلية بعد يوم ويموت الإنسان بعد مائة عام فقط؟ |
İki yüz yıl, Gus. Dinozorları dava eden kravatlı mağara adamları. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} مئتي عام يا (غاس)، رجال كهوف بربطات عنق يقاضون الديناصورات. |
...yoksa yüz yıl boyunca kıyıda dolaşıp duracaklar. | Open Subtitles | يجب أن تؤخذ عبر النهر أو سيهيمون بالبنوك لمائة سنة |
Mantık yürütmek istemiyorum ama bu kent sadece bir kaç yüz yıl önce bile var olmuşsa.. | Open Subtitles | لا أريد أن أتكلم فى المعنى ولكن حتى لو كانت كذلك منذ مايقرب من مائه عام |
Haftada yaklaşık bir dil kaybediyoruz ve tahminlere göre, önümüzdeki yüz yıl içinde dünya dillerinin yarısı yok olacak. | TED | نحن نخسر ما يقارب لغةً واحدة إسبوعياً وبعض التقديرات تشير أن نصف لغات العالم ستختفي خلال المئة سنة القادمة. |
Kremasyon oranlarının artması ve dinsel ilişkinin azalmasıyla geçen yüz yıl boyunca seyreltilmiş ayin görüşünü geri getirmek istiyoruz. | TED | نريد إعادة بعث مفهوم الطقوس التي تمّ طمسها على مدى مئات السنين الماضية بارتفاع تكاليف الحرق ونقص الوازع الديني. |
Ya da birkaç yüz yıl içinde olacak. | Open Subtitles | أو على الأقل ستعتبر, بعد بضعة مئات من السنين |
Son yüz yıl boyunca gördüğümüz profesyonel orduda ki her adam öldü. | Open Subtitles | الجيش المحترف الذي رأنا خلال السنوات المئة الأخيرة , كل رجل منهم ميت |
Tek bir kurt hücresinin olgunlaşması yüz yıl sürebilir. | Open Subtitles | حسناً، ربما ليس بعد، فخلية الذئب الواحدة قد تستغرق قرناً لتنضج |