"yüzbaşı gregson" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكابتن جريجسون
        
    • كابتن جريجسون
        
    • الكابتن غريغسون
        
    • جريغسون
        
    Yüzbaşı Gregson'a komplo kuran kişiden bahsetme zamanımız gelmedi mi? Open Subtitles ألا تعتقدون أن الوقت قد حان لدينا أن أقول الكابتن جريجسون عن المبروز؟
    Dün akşam Yüzbaşı Gregson ile konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت مع الكابتن جريجسون الليلة الماضية.
    Evet, Yüzbaşı Gregson ile, Silas Cole'un masum oldğu değerlendirmem konusunda aynı düşünmüyorduk. Open Subtitles (نعم، حسناً، الكابتن (جريجسون لم يتفق مع تقييمي، عندما قُلت أن (سايلاس كول) بريء من قتلها.
    Yüzbaşı Gregson neden Moran'ın sana sessiz kalmanı söylediğini sorduğu zaman duraksadın. Open Subtitles عندما سألك كابتن(جريجسون) حول ماالذي يُريدك(موران)أن تبقيه سرًا
    Yüzbaşı Gregson, belediye memurluğunda çalışan bir arkadaşı ile iletişime geçti. Open Subtitles الكابتن غريغسون تحدث مع صديق له في مكتب البلدية
    Az önce Yüzbaşı Gregson ile telefondaydım. Open Subtitles لقد كنت فالهاتف لتوي مع الكابتن جريغسون.
    - Yüzbaşı Gregson dedi ki Open Subtitles قال الكابتن جريجسون
    Ve eğer hapishanede çok istediğin bir şey varsa NYPD'deki iş arkadaşımız Yüzbaşı Gregson'dan gelecek bir telefon çok işine yarayabilir. Open Subtitles وإذا كان هناك أي شيء كنت تريده هنا في السجن، مكالمة واحدة الى زميلنا، الكابتن (جريجسون) في شرطة نيويورك،
    Yüzbaşı Gregson'dan gelecek bir telefondan sonra anında Dominikliler arasında bahçede olacaksın. Open Subtitles حسنا، مكالمة هاتفية واحدة الى الكابتن (جريجسون)، وسوف تعمل بين "الدومنيكان" في أي وقت من الأوقات.
    Ve Yüzbaşı Gregson'dan gelen telefon da salınmamı sağladı. Open Subtitles ظهور (كيتي) حيه ساعدتني قليلاً والمكالمة الهاتفية إلى الكابتن (جريجسون)
    Yüzbaşı Gregson bir şeyi halledecek sonra başlayacağız. Open Subtitles . الكابتن (جريجسون) ينهي بعض الأشياء ومن ثم، سنبدأ.
    Mel Cheney. Yüzbaşı Gregson. Open Subtitles ميل جيني الكابتن جريجسون
    Bu bilgileri Yüzbaşı Gregson'a ya da başka birine anlatmadan önce, zırvalık olup olmadıklarını anlamam lazım. Open Subtitles أنا أريد أن أتأكدأن تلك المعلومات ليست احدي نوباته من جنون العظمة قبل أن أخبر كابتن(جريجسون)أو أي شخص آخر.
    - Yüzbaşı Gregson seninle konuşmak istiyor. Open Subtitles كابتن (جريجسون)يريدك في أمرٍ ما.
    Yüzbaşı Gregson ofisini kullanmamış için ödünç verdi. Open Subtitles الكابتن " غريغسون " سمح لنا بمكتبه لطفاً
    Rivayetlere göre Vescey, Yüzbaşı Gregson yerine geçince seni ağır suçlara transfer edeceğine söz vermiş. Open Subtitles تقول الإشاعة أنها وعدت بنقلك للجرائم الخاصة " عندما كانت تحاول تولي مكان " الكابتن غريغسون
    Yüzbaşı Gregson Ben Ramses Mattoo. Open Subtitles كابتن جريغسون أنا رامسيس موتـو.
    En yüksek teklifi verdim, buluşmayı ayarladım ve Yüzbaşı Gregson'la görüştüm. Open Subtitles ،لقد ضاربت بأسعار الآخرين ،رتبت لاجتماع (اتصلت بالنقيب (جريغسون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more