"yüzbaşıyı" - Translation from Turkish to Arabic

• النقيب
• للنقيب
• القائدَ
• بالكابتن

Yüzbaşıyı kendi memleketinde gizli içki satılan kaç yere götürebilirsiniz?
كم عدد الحانات التي يمكن أن تأخذ النقيب إليها هنا في مسقط رأسه؟

Yüzbaşıyı arıyorsan evde yok.
لو انك تبحث عن النقيب فهو ليس هنا

Sanırım ikna oldu. Artık Yüzbaşıyı görelim, ha?
اعتقد انه اقتنع دعونا نرى النقيب

Temizleme oranımızın Yüzbaşıyı terfiiyle onurlandırması an meselesiydi.
وكان فقط مسألة وقت قبل أن يقدم معدل تصفيتنا تمجيداً للنقيب

Yüzbaşıyı duydun.
سَمعتَ القائدَ.

Yüzbaşıyı arayıp, Kazmir'in listesindekiler arasındaki bağlantıyı buluğumuzu söyleyeyim.
سأتصل بالكابتن سأخبره بأننا وصلنا لمعرفة الرابط ‫بين الأسماء على قائمة "كازمير"

Baldrick, ona telgraf çekeceğim o da torpil yapıp, birilerine yağ çekecek düğmelere basıp, Yüzbaşıyı kurtaracak!
بولدريك, سأرسل له برقية وسيضرب على الوتر, ويحك الظهر ويخادع, ويُطلق سراح النقيب!

Geri gelirsen Yüzbaşıyı öldürürüm.
إذا رجعت مرة أخرى، سوف أقتل النقيب.

Üç hafta sonraysa Yüzbaşıyı öldürdü.
وبعد ثلاثة أسابيع وجدته يذب النقيب

Martha bana Yüzbaşıyı bağlar mısın?
مارتا, اطلبى لى النقيب ديبوا, من فضلك.

Yüzbaşıyı Amerikan bölgesine geri götüreceğim.
سوف نصحب النقيب إلى المنطقه الأمريكيه

Yüzbaşıyı her sabah kendi gözlerimle görüyorum, Bayan!
! أنا رأيت النقيب بعيوني الخاصة في هذا الصباح بالذات , يا آنسة

Yüzbaşıyı tanırım.
أنا أعرف حضرة النقيب.

Yüzbaşıyı getireceğim.
سأذهب وأحضر النقيب

Delikanlı Yüzbaşıyı görmeye gelmiş.
أحدهم يريد رؤية النقيب

O Meksikalı Yüzbaşıyı.
النقيب المكسيكي.

Bu, ya Yüzbaşıyı harekete geçirmek için söylenmiş bir yalan ya da gerçeği söylüyor.
الان ربما تكون هذه اكذوبه لكي يجعلها طعم للنقيب ربما كان يقول الحقيقه

- Umarım öyledir. Yüzbaşıyı arıyorum.
لنأمل ذلك ولكن ساتصل بالكابتن