Bu yüzden eğer beynimin hangi kısmının sinesteziyi sinestezi ettiğini bulursam... | Open Subtitles | لذا.. لو أمكنني إيجاد الجزء المسؤول بدماغي عن جعل المرء محاثًّا، |
Bu yüzden, eğer kendinize ait bir yeriniz yoksa, Bir tane bulmanızı tavsiye ederim ve onun üzerine gidin. | TED | لذا لو لم يكن لديك فسحتك الخاصة٬ فأنا أنصحكم بإيجادها والإنتقال إليها. |
Bu yüzden, eğer masana, önemli olduğunu düşündüğün bir şey gelirse doğruca bana bildirmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لذا لو مر بك أي شيء تعتقد أنه مهم اريدك أن تأتي به إلي مباشرةً، مفهوم؟ |
O yüzden, eğer ondan korkuyorsan benden de korkmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا إن كنت خائفاً منه، عليك أن تخاف مني أيضاً. |
O yüzden eğer yapacağın bir şey yoksa... | Open Subtitles | لذا إن لم يكن لديك شيء آخر وترغبين أن .. |
O yüzden eğer burada başarılı olacak ve günün birinde yerimde oturacaksan, bunu kontrol etmek zorundasın. | Open Subtitles | ولهذا إن كان سيكتب لك النجاح هنا، على أمل الجلوس بمكاني يوماً ما، فعليك أن تسيطر عليه |
Bu yüzden eğer şirketler gerçekten hesap verebilirlik istiyorsa zaten verildiğini farz etmeliler. | TED | لذلك إذا كانت الشركات حقًا تريد المساءلة، عليهم الافتراض أنه أمر مسلم به. |
O yüzden eğer ölü, komada ya da delirmediyse oğlumu onun tedavi etmesini istiyorum. | Open Subtitles | لذا ما لم يكن ميتاً أو فاقداً للوعي أو فاقداً لرشده، أريده أن يعالج ابني اليوم |
O yüzden eğer istersem, bulaşıcı sıvıyı onun vücudundan alıp istediğim an sana bulaştırabilirim. | Open Subtitles | لذا لو أردتُ ذلك بإمكاني استراجها منه وإعطائك جرعة صغيرة ما يسمح لي بدسّها لك متى أردت |
Eğer öyleyse bir şey için olmalı. O yüzden eğer birinin ölmesi gerekiyorsa bırak ben öleyim. | Open Subtitles | لذا لو كان هُناك شخص يجب أن يموت، فإذن دعيه يكون أنا. |
Bu yüzden eğer gerçekten bitti diyorsan ve umudun yoksa bitir o halde. Çünkü bu yaptığının bir faydası yok. | Open Subtitles | لذا لو انتهيت فعلًا وانعدم أملك، فلتنتهِ، لأن سلوكك لا يفيد. |
Bu yüzden eğer bunun şirketin gerçek politikası olduğunu kanıtlayabilirsek onları haklarız. | Open Subtitles | لذا لو كانَ بوسعنا إثبات أن ، هذهِ سياسةُ الشركة الحقيقية |
Bak, meşgul biri olduğunu biliyorum, bu yüzden eğer gitmen gerekiyorsa... | Open Subtitles | ...إستمعي، أعلم أنكِ مشغولة، لذا ...لو أردتِ الرحيل |
Bu yüzden eğer uçuş sırasında bir sorunuz olursa belki ben... | Open Subtitles | لذا لو لديك أي أسئلة خلال الرحلة, ربما... |
Bu yüzden, eğer ikimiz için biraz vakit kazanmama izin verirsen... | Open Subtitles | لذا لو تدعيني انقذ لنا بعض الوقت |
O yüzden eğer o kravatı takacaksan, elbisemi değiştirmem gerekecek. | Open Subtitles | لذا إن كنت مصرا على إرتداء رابطة العنق هذه لابد أن أبدل ملابسي |
Bu yüzden eğer yapamazsan seni kovar ve senin yerine yapacak birini bulurum. | Open Subtitles | لذا إن كنتِ لا تستطعين فعله سأطردك ثم أعين شخص أخر يفعله |
O yüzden, eğer yardımcı olabilecek bir şey biliyorsan... | Open Subtitles | لذا إن كنت تعلم أي شيء يمكنه مساعدتنا، أي شيء |
Beni hapse yollayacaklar. Bu yüzden eğer sen bir şey söylersen... | Open Subtitles | اسمع, سوف يسجننوني, لذا إن كان بإمكانك قول شيء، |
Bu yüzden, eğer altın bir yüzüğünüz varsa kıymetini bildiğinden emin olun. | Open Subtitles | لذا .. إن كان لديك خاتم من ذهب تأكد من أنك تفيه حقه من التقدير |
Bunu biliyorum. İşte bu yüzden eğer benim affımı istiyorsan, | Open Subtitles | أعلم ذلك، ولهذا إن أردت سماحي |
Bunu biliyorum. İşte bu yüzden eğer benim affımı istiyorsan, | Open Subtitles | أعلم ذلك، ولهذا إن أردت سماحي |
Bu yüzden eğer Arktik'in gerçek sebebini bulmak istiyorsanız, buraya Svalbard'a bakın. | TED | لذلك إذا أردت أن تجد نقطة ساخنة في القطب الشمالي، فقط انظر إلى سفالبارد. |
O yüzden eğer ölü, komada ya da delirmediyse oğlumu onun tedavi etmesini istiyorum. | Open Subtitles | لذا ما لم يكن ميتاً أو فاقداً للوعي أو فاقداً لرشده، أريده أن يعالج ابني اليوم |