Neredeyse bir kilometre yerin altında ve yüzeyden bir girişi yok. | Open Subtitles | إنه تحت الأرض بحوالي نصف ميل وليس ثمة مدخل من السطح |
yüzeyden ayrılır ayrılmaz dalışın ilk mekanizması başlar: dalış refleksi. | TED | للتّو تركت السطح إذن يبدأ الميكانيزم الأول في العمل: الغوص اللاإرادي. |
Basınç sizi yüzeyden 13 kat daha fazla güçlü bir şekilde tamamen eziyor-- | TED | الضغط يسحقكم كلياً، 13 مرة أكبر مما في السطح. |
Ve bu organizmalar, yüzeyden ayrı oldukları için, çeşit çeşit, tuhaf bileşik dizileri oluşturuyorlar. | TED | وهذه الكائنات ، ولأنها معزولةٌ تماماً من السطح ، تشكل سلسلةً متنوعةً من المركبات الغير مألوفة. |
yüzeyden bir metre aşağıda. Bağlantı kurduğu herşeyi yokeder | Open Subtitles | تبدأ على عمق متر تحت السطح تدمر آشعة الليزر المتداخلة أى شىء تلمسه |
Sonuçta, üs yüzeyden mühürlenmiş durumda. | Open Subtitles | نتيجه لذلك ، القاعده بالكامل تم إغلاقها من السطح |
Mariner 4 yüzeyden 16 bin kilometre uzaklıktan kameralarını çalıştırmaya başladı. | Open Subtitles | من 10000 ميل من السطح كاميرات "الملاّح 4" دبت فيها الحياة |
Kraterin dibinde yüzeyden yaklaşık beş metre yukardayız. | Open Subtitles | نحن حوالي خمسة أمتارِ فوق السطح في أسفل الحفرة |
Onu ancak yakın zamanda keşfedebildik, çünkü yüzeyden çok aşağılardaydı. | Open Subtitles | إكتشفناه فقط مؤخراً لأنه عميق جدا تحت السطح. |
Daniel yüzeyden saldırıya geçtiğinde, biz de geçitten gireriz. | Open Subtitles | نحن نمر هبر البوابة بنفس الوقت الذي دانيال يدخلها من السطح |
Başka bir parçalanma dalgası yüzeyden koparak bize çarptı. | Open Subtitles | إنطلقت للتّوْ موجة أخرى من الإضطراب من السطح و إرتطمت بنا |
yüzeyden ateşleyecekleri dronlardan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | و لا تُغفل المقذوفات التي سيطلقونها من السطح. |
O yüzeyden patlattığında burada ne oluyorsa her yerde olacak ve onu durdurabilmenin herhangi bir yolu yok. | Open Subtitles | إذا وصل إلى السطح فما يحدث هنا، سيحدث في كل مكان، ولن توجد أي طريقة لإيقاف الأمر |
Adamlarımızın çoğunu hiper uzaya girmeden önce yüzeyden ışınlayabildik. | Open Subtitles | استطعنا أجلاء معظم الاشخاص الذين كانوا علي السطح قبل ان نقفذ في نقطة الانتقال الفضائي |
Bu yapıyı tamamıyla anlamış değiliz ama taç kısmı yüzeyden daha sıcaktır. | Open Subtitles | من خلال الآليات , فإننا حتى الآن لم نفهم تماما ، أن الهالة أكثر سخونة من السطح |
Bir kere ısırılan kıtır kıtır yüzeyden, altındaki yumuşak hamura geçip sıcak tuzlu tereyağı tatdığınızda, artık kaybetmişsinizdir. | Open Subtitles | حالما تقضم ذلك السطح المقرمش إلى الوسط الرطب و تتذوق الزبدة الحارة المالحة فإنكتضيعللأبد. |
yüzeyden biraz alıyoruz tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، ألقي نظرة صغيرة على السطح هنا حسناً؟ |
İyi de, yüzeyden bu kadar uzaktayken nasıl bu kadar uzun süre hayatta kalabilmişler? | Open Subtitles | وكيف تمكّنت من المعيشة كُل هذا وهي معزولة عن السطح ؟ |
Kalkanlar "O" sınıfı bir yıldızın elektromanyetik alanını .bu kadar geniş ve transparan bir yüzeyden yeterince süzemez. | Open Subtitles | الحرارة الناتجة عن نجم من هذه الفئة قوية جداً على درع السفينة ليُضعف مثل هذا السطح الشفاف الكبير |
yüzeyden yaklaşık 1.6 km yukarıdan uçacağız. | TED | سوف نحلق على إرتفاع ميل واحد من سطح الكوكب |
Kaptan, radar gemi yolunda yüzeyden küçük bir araçla temas sağladı. | Open Subtitles | نقيب، الرادار يتعقبّ سفينة سطحية صغيرة تتجه إلى نقطة أتصالنا عند الممر البحري. |
Sağdaki sarı bir yüzeyden, gölge içerisinde, sola bakacak şekilde yerleştirilmiş, pembemsi bir ortamdan arkasından görülüyor. | TED | فتلك على اليمين جاءت من سطح أصفر اللون في الظلال .. منحاها يواجه الجهة اليُسرى معروضة ضمن ضوء زهري متوسط |