ERVIS, okyanus yüzeyindeki atığı emen ve temizleyen akıllı bir gemi. | TED | إيرفيس هي سفينة ذكية تمتص المخلفات من على سطح المحيط وتنظفه. |
Su, sıvı hâlde kalabilmek için hem sıcaklığa hem de basınca ihtiyaç duyduğu için Mars yüzeyindeki su, istikrarını yitirdi. | Open Subtitles | وبما أن الماء يحتاج لكل من الضغط والدفء ليبقى على شكل سائل فإن المياه لم تعد مستقرة على سطح المريخ |
O seslerin bazılarının, Güneşin yüzeyindeki aktivite tarafından oluştuğunu doğru bir şekilde tahmin etti. | TED | وكما توقع بشكل صحيح, بعض هذه الاصوات كان سببها النشاط على سطح الشمس. |
Bilinen en hızlı nötron yıldızı saniyede 700 dönüş yapmaktadır. Bu da, yıldızın yüzeyindeki bir noktanın ışık hızının beşte birinden daha hızlı döndüğü anlamına gelir. | TED | أسرع نجم نيوتروني تم تسجيله يدور أكثرمن 700 مرة في كل ثانية مِما يعني أن نقطة على سطحه تدور الفضاء أكثر من خمس مرات بسرعة الضوء. |
yüzeyindeki maddeleri kopartıp, yörüngeye sürükleyebilirler. | Open Subtitles | إنها تجذب المواد من سطحه وفي النهاية تسحبه إلى المدار. |
Kuru kirazın dış yüzeyindeki derin kıvrımlar. | TED | وذات النتوءات الغليظة لسطح كرزة مجففة |
Bu sebeple tahminciler, Güneş yüzeyindeki devirlerini dikkatlice takip ediyor. | Open Subtitles | لذا فالمتنبؤن ، يراقبونها بحـذر بينما يبحثوا بسطح الشمس |
Sadece, abartmadan söylüyorum, Mars'a yüzeyindeki demir oksiti emip yerine oksijen püskürtecek küçük nükleer fabrikalar göndermelisiniz. | TED | كل ما علينا فقط ، حرفيا ، إرسال مفاعلات نووية هناك تمتص أكسيد الحديد على سطح المريخ وتقذف به على شكل أوكسجين. |
Atomlar gibi bir parçacık mı, ya da bir havuzun yüzeyindeki kıpırtılar gibi bir dalga mıdır? | TED | هل هي جسيمات، مثل الذرات، أم أنها موجة ، مثل التموجات على سطح بركة ؟ |
Gezegenin yüzeyindeki buzullar da iklim için önemlidir. | TED | والجليد على سطح أي كوكب مهم أيضًا لتحديد مناخه. |
Sadece bir gezegenin yüzeyindeki sıvı suyu düşünelim. | TED | دعونا فقط نفكر في ماء سائل على سطح كوكب. |
Peki hücrelerinizin yüzeyindeki şekerler bize başka ne söylerler? | TED | ماذا أيضًا تحاول السكّريّات على سطح خلاياك إخبارك به؟ |
Aslında 400 metre derinliğe kadar su, okyanusun yüzeyindeki rüzgârdan hâlâ etkilenmektedir. | TED | في الواقع، فإن المياه حتى عمق 400م تتأثر بحركة الرياح على سطح المحيط. |
O konuş, yaprak yüzeyindeki küçük tüyleri harekete geçirir ve sinekkapanın çenesi kapanır. | TED | يحفّز هبوطه الشعرات الصغيرة على سطح الأوراق، وينغلق فكّ نبات خنّاق الذباب حوله بشكلٍ مفاجئ. |
Burada gösterilen TOMS 7 uydusunun verileri Dünya yüzeyindeki yıllık ultraviyole rasyasyon ortalamasını gösteriyor. | TED | بيانات القمر الصناعي تومس 7، التي تظهر هنا، توضح المتوسط السنوي للأشعة فوق البنفسجية على سطح الأرض. |
Su yüzeyindeki larva kabuklarından kurtulur kurtulmaz... uçmaya ve nehir kenarında güvenli bir yer aramaya başlıyorlar. | Open Subtitles | حالما تحرر نفسها من جلدها على سطح الماء, تقلع وتبحث عن مكان أمن في المنحدرات. |
Kuyruklu yıldızımız Güneş'i ardında bıraktığında yüzeyindeki faaliyetler azalır. | Open Subtitles | بينما يخلّف مذنّبنا الشمس وراءه ينحسر النشاط على سطحه |
Halley Kuyrukluyıldızı göklerimize geri döndüğünde güneş ışığı onun yüzeyindeki buzu ısıtarak içeride kalmış olan gaz ve tozu bir kez daha serbest bırakacak. | Open Subtitles | عندما يعود مذنب هالي لسمائنا تدفئ الشمس الجليد على سطحه و تحرر مجدداً |
Halley Kuyrukluyıldızı göklerimize geri döndüğünde güneş ışığı onun yüzeyindeki buzu ısıtarak içeride kalmış olan gaz ve tozu bir kez daha serbest bırakacak. | Open Subtitles | حينما يعود مذنب هالي الى سماءنا ستقوم الشمس بتدفئة الثليج على سطحه ومرة أخرى يطلق |
yüzeyindeki ısı 900 Fahrenheit derece. (480 Santigrad derece) | Open Subtitles | الحرارة على سطحه 482 درجة مئوية |
Ödülü almak için, - maymunların sevdiği meyve suyu - bu hayvanların nesneleri dokunarak, belirlemeleri ve seçmeleri gerekmektedir. Görmeden ama dokunarak çünkü bu sanal el her seferinde bir nesneye dokunduğunda elektriksel bir sinyal hayvanın beynine geri dönerek nesnenin yüzeyindeki açık dokuyu tanımlar. Böylece hayvan alması gereken doğru nesneyi değerlendirebilecek ve bunu yaparsa hiçbir kasını hareket ettirmeden ödülü alacak. | TED | ولكي يحصل على مكافأة، وهي قطرة من عصير برتقال يفضله هذا القرد، يتوجب عليه أن يستكشف هذه الأجسام ويختار واحدة منها بلمسها، وليس برؤيتها، بلمسها، لأنه في كل مرة تلمس هذه الذراع الافتراضية أحد الأجسام، يعود نبض كهربائي إلى دماغ الحيوان يحمل وصفًا للبنية الرقيقة لسطح هذا الجسم، ليتمكن الحيوان من افتراض الماهية الصحيحة للجسم الذي يلزمه الإمساك به. وعندما يفعل ذلك، يحصل على مكافأة دون تحريك أي عضلة. |
Sayfanın yüzeyindeki mürekkep damlalarını görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | أتري هذه القطرات من الحبر العالقة بسطح الصفحة؟ |