"yüzleşeceğiz" - Translation from Turkish to Arabic

• سنواجه
• نواجه
• سنواجهه

Geleceği değiştirmeyecektir ama yolumuza ne gelirse gelsin birlikte yüzleşeceğiz.
لن تغير المستقبل, لكننا سنواجه كل ما سيأتي بطريقنا معاً.

Bu engel ile yüzleşeceğiz yoksa bu ülke bir yığın sorun biriktirmiş olur.
سنواجه التحدي، وإلا ستكوم هذه البلاد الكثير من المشاكل.

Başarı ya da başarısızlık her ne olursa olsun bununla birlikte yüzleşeceğiz.
أيّا ما سيحدث سواءً نجحنا أم فشلنا سنواجه الأمر معاً واقفين كرجلٍ واحد

O zaman bu karışıklıklarla birlikte yüzleşeceğiz, değil mi?
إذاً يجب علينا أن نواجه هذهِ التعقيدات معاً، أليس كذلك؟

Ama önümüzdeki günlerde Lancaster ordusuyla yüzleşeceğiz.
لكننا يجب أن نواجه جيوش لانكاستر في الأيام القادمة

Ama kesin bildiğim bir şey var ki, onunla ikimiz birlikte yüzleşeceğiz.
ليتني على ثقة مما سيحدث كلانا سنواجهه الأمر سويةً

Biliyorum ki, ne olursa olsun birlikte yüzleşeceğiz.
أعلم بأن أيّما سيحدث، سنواجهه معاً

Biz, insanoğlu, büyük bir sınav ile yüzleşeceğiz.
نحـُـن البشر سنواجه في يوم ما محاكمة لأفعالنا

Fakat şimdi seninle ben kaderimizle yüzleşeceğiz.
لكن الآن أنت وأنا سنواجه قدرنا سوية.

Fakat şimdi seninle birlikte kaderimizle yüzleşeceğiz.
لكن الآن أنت وأنا سنواجه قدرنا سوية.

Ama bununla dostlar olarak komşular olarak, bir kasaba olarak yüzleşeceğiz.
ولكننا سنواجه هذا الامر كاصدقاء... كجيران كمدينة

Durumumuzu bildirirlerse, onlardan daha fazlasıyla yüzleşeceğiz.
إذا أبلغوا عن موقعنا سنواجه المزيد منهم

O şerefsizle yüzleşeceğiz.
سنواجه الوغد معا

Sonuç ne olursa olsun, birlikte yüzleşeceğiz.
ومهما حدث سنواجه ذلك سوية

Kararlı olmalıyız. Her zamanki gibi korkularımızla yüzleşeceğiz.
لا بد أن نبقى ثابتين نواجه مخاوفنا كما نفعل دائماً

Birlikte suçlamalarla dürüstçe, açıkça ve hukuk sınırları çerçevesinde yüzleşeceğiz.
سوياً، سوف نواجه التهم بأمانة وبطريقة عامة وداخل الحدود الأخلاقية للقانون

Ama Oscar birbirimize bunu atlatabilmek için yardım edebiliriz çünkü korkularımızla birlikte yüzleşeceğiz.
لكن أوسكار، كما ترى، نحن يمكن مساعدة بعضهم البعض من خلال هذا، لأننا نستطيع أن نواجه مخاوفنا معا.

Bu yüzden bununla da yüzleşeceğiz ve sonsuza dek arkamızda bırakacağız.
لِذا فسوفَ نواجه هذا أيضاً, أخيراً, ثُمّ... ننساه إلى الأبد.

gelin, Onunla beraber yüzleşeceğiz!
تعالوا, سنواجهه معاً.

Ne olursa olsun bununla birlikte yüzleşeceğiz.
ما قد يأتي سنواجهه معا

Ama bu böyle olacaksa, bununla beraber yüzleşeceğiz.
لكن أذا ظهر... .. سنواجهه معاً.