"yüzleşelim" - Translation from Turkish to Arabic

    • نواجه
        
    • لنواجه
        
    • فلنواجه
        
    • نواجهها
        
    • نواجههم
        
    • نُواجهُه
        
    • ولنواجه
        
    • نُواجه
        
    Haydi şununla yüzleşelim: Diyetler işe yarasaydı; hepimiz çoktan incecik olmuştuk. TED دعونا نواجه الأمر: إذا الحميات فعلاً كانت تعمل، فلكنا جميعاً نحفاء.
    Şununla yüzleşelim: bu devasa, yavaş işleyen toplumsal sağlık krizi olağanüstü hâldir. TED دعونا نواجه الأمر: أزمة الصحة العامة الضخمة التي نعيشها هي من الطوارئ التي تواجه الأمة.
    Şununla bir yüzleşelim: Evrimsel devamlılığı reddedersek kendimizdeki sevgiden mahrum kalırız. TED دعونا نواجه ذلك: إذا أنكرنا اتصال التطور، فإننا نعبث بجزء محرج من ذواتنا.
    Hadi yüzleşelim, Yeşil Ranger Rita'nın kozuydu. Onu oynadı ve kazandı. Open Subtitles لنواجه الأمر, المغامر الأخضر هو ورقة ريتا الرابحة وقد لعبتها وفازت
    Aslında, insanlar olarak -- Yani, bununla yüzleşelim: İnsanüstü bir hâl aldık. TED في الواقع، نحن كبشر، أعني، لنواجه الأمر، لقد أصبحنا بشرًا خارقين
    Sizin küçük çekişmenizi ben alevlendirdim, çünkü, bununla yüzleşelim, ben bencil biriyim. Open Subtitles لقد قمت بتغذية نيران نزاعكما الصغير لأنه فلنواجه الأمر أنا أنانية
    Bununla yüzleşelim, kardeşlerim ben ve hepimiz barbeküyüz. Open Subtitles دعنا نواجه الامر ايها الخوه انا و انتم .. صرنا شواءا
    Ve artık gerçeklerle yüzleşelim Helen. Sen uzun zamandır hit bir oyunda yer almadın. Open Subtitles و دعينا نواجه الأمر ، إنك لم تقومى بمثل هذه الضربة منذ وقت طويل
    Çünkü, bununla yüzleşelim. Çok uzun zaman oldu. Artık birbirimizi iyi tanımıyoruz. Open Subtitles بسبب , دعينا نواجه الأمر لقد مر وقت طويل نحن حقا لم نعد نعرف بعضنا
    Haydi ama, gerçeklerle yüzleşelim, eğitim sütyenini eninde sonunda çıkartmak zorundasın. Open Subtitles و دعنا نواجه الأمر فترة التدريب هذه ستنتهي في النهايه
    Gerçeklerle yüzleşelim, biz bunu izleyemeyeceğiz. Open Subtitles أوه ،دعونا نواجه الأمر لن نتمكن من مشاهدة المبارة
    Ama hadi yüzleşelim. Bizim durumumuzda, rüya sona erdi. Open Subtitles ..ولكن دعينا نواجه الأمر .فى حالته فقد مات الحلم
    Gerçeklerle yüzleşelim. Buradayız, ve bunun da bir nedeni var. Open Subtitles يجب أن نواجه الحقائق هناك سبب لوجودنا هنا
    Sorunla yüzleşelim, adam senin dengin değil. Open Subtitles دعونا نواجه الأمر، الرجل هو ببساطة لا يساوي الخاصة بك.
    Fakat gel yüzleşelim, Elle tutulur hiç bir kanıt elde edemedin. Open Subtitles لكن لنواجه الواقع لم يكن لديك كثير لإنشاء قضية
    Hepimiz ne yapacağımızı biliyoruz o yüzden gerçeklerle yüzleşelim. Open Subtitles نحن جميعا نعرف ما سنفعله لذا لنواجه الحقائق اللعينة
    yüzleşelim. Hilton da kalmanızdan iyidir. Open Subtitles لنواجه الأمر ، من الأفضل لك بكثير أن تنزل في فندق هيلتون
    Ah, ayrıca bunları arkanızda da kullanabilirsiniz, çünkü bayanlar, bununla yüzleşelim, hangi erkek bagajda biraz kalçayı sevmez? Open Subtitles , و يمكنكما استخدامها للمؤخرة , لنواجه الامر يا سيداتي الرجل لا يريد المرأة الغير متناسقة؟
    yüzleşelim olur mu? 90'larda sıkışıp kalmışsın sen. Open Subtitles فلنواجه الأمر, أنتِ عالقة في التسعينات
    Ne kadar zorlukla yüzleşirsek yüzleşelim, ne kadar anlaşmazlık yaşarsak yaşayalım, bizim bağımız asla kopmaz. Open Subtitles مهما كانت العواقب الني نواجهها مهما حدث الأختلافات بيننا لا يمكن لرابطنا أن ينكسر
    Diyordum ki açık alanda yüzleşelim. Open Subtitles كنت أقول أن نواجههم في العراء
    Gerçeklerle yüzleşelim, şeyi de pek küçük değildir. Open Subtitles دعنا نُواجهُه. dickه لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أيّ أصغر.
    Hey, kural kuraldır. Ve bununla yüzleşelim, kurallar olmazsa, kaos oluşur. Open Subtitles يجب اتباع القوانين، ولنواجه الأمر، بدون القوانين تنتشر الفوضى.
    Hadi gel bu belirsizlikle beraber yüzleşelim. Open Subtitles هيا بنا، ما رأيكِ بأن نُواجه هذا المجهول معاً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more