Aynen. Şimdi aynı davadan yüzlerce var. | Open Subtitles | بالضبط,الان هناك المئات من الدعاوي القاضيه |
Renkli kalemlerdense yüzlerce var. | Open Subtitles | هناك المئات من علامات ملونة. |
Bunlardan yüzlerce var. | Open Subtitles | هناك المئات من هذه الأشياء |
Bunlardan yüzlerce var. | Open Subtitles | لدي المئات من هذه |
yüzlerce var. | Open Subtitles | يوجد المئات منها |
Dünyada bunlardan yüzlerce var, ama bu ülkedeki en büyükleri James Van Praagh. | TED | هناك المئات منهم في كل أنحاء الأرض، ولكن في هذا البلد جيمس فان برااف كبير جدا. |
Benim bile yüzlerce var. Özel görelilik sadece sabit hızlarda geçerli. | Open Subtitles | انا عن نفسي لدي مئات الاسئلة النسبية الخاصة تعمل فقط غي حالات السرعة الثابتة |
Bunlardan yüzlerce var. | Open Subtitles | هناك المئات من هذه الأشياء |
Bu mesajlardan yüzlerce var. | Open Subtitles | هناك المئات من هذه الرسائل. |
Dolabımın arkasında bundan yüzlerce var. | Open Subtitles | هناك المئات من هذه في خزانتي. |
Bunlardan yüzlerce var. | Open Subtitles | لدي المئات من هذه الكتب . |
Vay! yüzlerce var. | Open Subtitles | يوجد المئات منها! |
Tanrım, yüzlerce var. | Open Subtitles | رباه! يوجد المئات منها |
Sorun şu ki bunlardan yüzlerce var ve 1580 kilometrekarelik Londra Şehri'ne yayılmış durumda. | Open Subtitles | المشكلة هي أن هناك المئات منهم منتشرين على مساحة 600 ميل مربع بلندن |
Katılıyorum, benim yüzlerce var. | Open Subtitles | -كان لدي مئات |