"yüzmekten" - Translation from Turkish to Arabic

• السباحة
• الطفو

Ve işte yüzmenin yeni kuralları, eğer aranızda yüzmekten korkan, veya iyi yüzemeyen varsa.
هذه هي قواعد السباحة: إن كنت تخاف السباحة أو لست ماهراً فيها.

Hayır, yüzmekten daha iyi bir yolu olmalı.
لا، لابدّ أن يكون هناك طريقة أفضل من السباحة.

# Ama yüzmekten yorulmuş kızlarını # azarlamıyorlardır.
أراهنك أنهم لا يؤنِّبون بناتهم. فتيات لامعات متعباتٍ من السباحة.

Şansım varmış ki, Luther yüzmekten nefret ediyor.
انه لمن حسن الحظ لي ان لوثر يكره السباحة

Ne olabileceğini merak ederek uzayda yüzmekten daha iyidir.
إنه أفضل من الطفو في الفضاء متسائلاَ ما قد يكون

Evet biilirsin, yüzmekten korkan insanların okyanusa atılması gibi, ya da genc bir kızın yatagına yılan konulması.
نعم, تعلم,كأن تلقي بشخص في المحيط من سيخاف من السباحة أو وضع أفعى في فراش بنت صغيرة

Bürokratik gelgitlere karşı bir başıma yüzmekten yoruldum.
سئمتُ السباحة ضدّ تيّار البيروقراطيّة وحيداً

Çift kuyruklular ve doğru dürüst yüzmekten acizler.
لديه الكثير ذات ذيلين ولا تستطيع السباحة أبداً.

Diğer velilere göre, çıplak yüzmekten, belden ve ereksiyonlardan bahsediyormuş.
السباحة عاريه و التنورة الخالعه، و الإنتصاب

Nehirde bir balık olmadığımız kalmıştı. Küçük bir bilgi... Vampirler yüzmekten nefret eder.
التقطّه من النهر لكِ، مشذوب قليلًا، مصّاصين الدماء يمقتون السباحة.

Yani yüzmekten, dalmaktan ve su altında kalmaktan anlıyor.
لذا هو يعلم عن السباحة والغطس وكونِه تحت الماء.

yüzmekten korkmana hiç gerek yok, çünkü ben cankurtaranım.
ليس عليك أن تخاف من السباحة لأني سأكون منقذتك

Bir köpekbalığı yüzmekten ya da yemekten nasıl vazgeçemez ise o da bunu yapmayı bırakamaz.
لا يُمكنه خلال وقت قريب التوقف عما يفعله بعكس القرش الأبيض العظيم الذي يُمكنه أن يختار التوقف عن السباحة وتناول الطعام

Yüzgeçleri, yüzmekten çok yürümeye uyumlu.
زعانفه أكثر ملاءمة للمشي عنه من السباحة.

O zamandan beri yüzmekten hep çok korktum.
بعد هذا اليوم، ارتعبت من السباحة.

yüzmekten ya da güneşten hoşlanmam.
انا لا احب السباحة انا لا احب الشمس

Çıplak yüzmekten bahseden de kim?
من قال شيئاً عن السباحة العارية؟

Pelot yüzmekten daha zevklidir.
ولعبة البيلوتا أكثر متعة من السباحة

Geceleri yüzmekten hoşlandığın aklıma geldi.
تذكرت أنّكِ تحبين السباحة ليلاً.

Bazen ille de doğru bir seçim olmaz, bazıları, küçücük bir köpek balığı saldırısı riskinden bile kaçınılması gerektiğini söyler çünkü kaçıracağınız tek şey okyanusta yüzmektir, bazılarıysa çok düşük olan köpek balığı saldırısı riskinden kaçınmak adına yüzmekten vazgeçmeyi bile düşünmez.
وفي بعض الأحيان ليس ثمّة بالضرورة خيار صحيح: قد يقول البعض أن الخطر الضئيل لهجوم القرش يستحق التجنُّب، لأن كل ما قد تفقده هو السباحة في المحيط في حين أن الآخرين لا يفكرون حتى في ترك السباحة لتجنب خطر هجوم القرش.

Bedenleri üzerinde yüzmekten bahsederler.
،تحدثوا عن الطفو فوق أجسادهم