Yaşlı herif resmen olduğu yere yığıldı kaldı. | Open Subtitles | الرجل العجوز فقط, لقد انهار فقط في مكانه |
Charlie yere yığıldı. Aşağıda ambulansın içinde seni bekliyor. | Open Subtitles | تشارلى انهار للتو و هو فى سيارة الاسعاف بالاسفل |
Ona bir daha kendisini görmek istemediğimi söyledim ve sonra yere yığıldı. | Open Subtitles | و لقد اخبرتة انني لا اُريد رؤيتة مرة آخري ...و بعد ذلك هو لقد انهار... |
1916'da kadın oy hakkına dair bir konuşma yaparken yere yığıldı, çok geçmeden öldü. | TED | في عام 1916، انهارت أثناء إلقاءها لخطاب للمطالبة بالمساواة وماتت بعد فترة وجيزة. |
Öğle yemeği için kafeteryaya giderken yere yığıldı. | Open Subtitles | انهارت في طريقها إلى الكافتيريا لتناول الغداء |
Bayan sokakta birden yere yığıldı, kalp masajına cevap vermedi. | Open Subtitles | سيّدةٌ أغمي عليه فب الشارع فحسب، وما من استجابة للإنعاش القلبيّ. |
Guinnes içip sarhoş olunca bayılıp kanepeme yığıldı. | Open Subtitles | و فقد وعيه على أريكتى |
Gırtlağında sopayla birlikte yere yığıldı ve kanlar içinde nefes almaya çalıştı. | Open Subtitles | سقط على الأرض والعصى بحلقه يحاول التنفس من خلال مجرى الدم |
Adını bile bilmiyorum. Öylece yığıldı. | Open Subtitles | لا أعرف اسمه حتى، لقد انهار فحسب |
Polis arabasından çıkan iki memur yere yığıldı! | Open Subtitles | ! انهار رجلا الشرطة اللذان هرعا إلى المكان |
Köşeyi döndük ve bir anda yığıldı. | Open Subtitles | عندما وصلنا عند الزاوية انهار. |
Başbakan torununun düğün kutlamalarında beş saat önce birden yere yığıldı. | Open Subtitles | "انهار الرئيس في حفل زفاف حفيده قبل خمس ساعات." |
Siz ayrıldıktan sonra yere yığıldı. Sanıyorum ateşi yükseliyor. | Open Subtitles | انهار بعد مغادرتك أعتقد أن حمته تزداد |
Test işe yaradı. Yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد نجح الاختبار، فقد انهار |
Kollarıma yığıldı. İyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | لقد انهارت بين يديّ أريد أن أطمأن عليها |
Bir avuç hap aldı ve ofisimde yığıldı. | Open Subtitles | تناولت مجموعة أقراص و انهارت في مكتبي |
Bu sabah yığıldı ve doktorlar da başarabileceğini... | Open Subtitles | ،لقد انهارت هذا الصباح ...والأطباء لا يعتقدون أنّها |
Orada oturmuş okuyordu ve bir anda yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد انهارت. لقد كانت جالسه تقرأ |
Kapıyı kapattıktan sonra yere yığıldı. | Open Subtitles | -بعدما أغلقت البوابة انهارت -لا ادري، لقد أصابها الدوران |
Neden aniden yere yığıldı? | Open Subtitles | لماذا أغمي عليها فجأة ؟ |
Ambulans çağırın! Adam yere yığıldı! | Open Subtitles | اتصلوا بالاسعاف رجل فقد وعيه! |
Babam yere yığıldı. | Open Subtitles | والدي سقط على الأرض. |
İnliyordu, ardından yere yığıldı ve bir daha hiç ses çıkmadı. | Open Subtitles | هي كانت تشتكي وتئن هي إنهارت على الأرضية ولم تقل شيء |