| O binayı yıllar önce yıkıp herkesi başka bir yere yerleştirmeliydik. | Open Subtitles | كان يجدر بنا إعادة تسكين الجميع و هدم المبنى منذ سنين. |
| Belki de şu duvarı yıkıp, yan taraftaki yeri de almalısın. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا؟ قد تستطيعين هدم هذا الجدار وشراء المتجر المجاور ايضًا |
| Evi yıkıp, yerine iki tane yapacağım. Burası çok güzel bir arsa. | Open Subtitles | كما ترى، أنا أهدم المنازل وأبني 2 مكانها، أنها قطعة أرض كبيرة |
| Ama sizi uyarıyorum; kaçmaya kalkışırsanız sizi aramak için bütün ağaçları devirip bütün binaları yıkıp, bütün masumları katlederim. | Open Subtitles | لكنني أحذركما إن حاولتما الهرب سأزيل كل الأشجار و أهدم كل المباني |
| Müslümanlar İspanya'nın Cordoba şehrini işgal ettikten sonra kilise ve sinagogları yıkıp yerlerine camiler dikmişti. | Open Subtitles | حينما احتل المسلمون مدينة قرطبة قاموا بهدم الكنائس. والأديرة الكنسية,وقاموا ببناء مساجد في مكانها. |
| Walter demek istiyor ki Tex Richman'ın gizli bir planı var. Stüdyoyu yıkıp, petrol kazısı yapacak. Ne? | Open Subtitles | "ما يحاول "والتر" قوله أن "تيكس يريد شراء الأستوديو لهدمه لاستخراج البترول |
| Kızım fabrikayı yıkıp stadyumu buraya yapmak istiyor. | Open Subtitles | ابنتي تريد أن تهدمه عن بكرة ابيه.. وبناء ملعب لها هناك. |
| Zorla güvenliği geçirttiriyorsunuz. Yolunuza çıkan her şeyi yıkıp geçiyorsunuz. | Open Subtitles | تُجبرني علي أجتياز الأمن و تُرهب كل ما في طريقك |
| Biz beş yıl önce suru yıkıp insanlığa olan saldırıyı başlattık. | Open Subtitles | إننا منذ 5 سنين هدمنا الجدار وبدأنا هجومنا على البشرية. |
| Bu duvarları yıkıp, sekiz odalı konforlu bir süit yapabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك هدم هذه الجدران وتحويل المكان إلى جناح فاخر ذي ثماني غرف. |
| "Felç edici kireçlenme olsun ya da olmasın, gün batımına kadar hastanemi terk et, ben de duvarları yıkıp ofisimi genişletebileyim.". | Open Subtitles | سواء بإلتهاب المفاصل أو لا، اخرج من مستشفاي بحلول الغروب حتى أستطيع هدم جدار مكتبك واجعل لي مكتباً عملاقاً |
| Koruma duvarlarını yıkıp sanal görüntüleri gerçek emsalleriyle sıralamam yetti. | Open Subtitles | كل ما اضطررت الى القيام به هو هدم جدار الناري و ملائمته ة مع الصور الافتراضية لتبدو حقيقية |
| Bir teklifte bulunun. Bana uyar. Evinizi yıkıp, yerine garaj yapabilirim. | Open Subtitles | أعطني عرضًا , أنا مهتم أستطيعُ أن أهدم منزلكِ , و أضع مكانهُ قاطرة |
| Onları yıkıp, tekrar baştan kuruyorum hepsi bu | Open Subtitles | أنت تشيدين و أنا أهدم ، هكذا يسير الأمر |
| Duvarı yıkıp devasa bir pencere yapacaklar. | Open Subtitles | سيقومون بهدم الجدار وتحويله لنافذه عملاقة |
| İyi bir spor takımı istiyorlarsa bu fare kapanını yıkıp yeni bir stat yapsınlar. | Open Subtitles | إذا أرادوا أن يجذبوا فريق رياضي لائق فيجب عليهم أن يقوموا بهدم مصيدة الفئران هذه بالبلدوزر و يقوموا بالاستثمار في حلبة جديدة |
| Ahırı yıkıp orayı meyve bahçesi yapacağım. | Open Subtitles | انا سأقوم بهدم الحظيرة وازرع بُستان |
| Umarım burayı yıkıp kendine şöyle bir şey yapmayı düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنك لا تخططين لهدمه لبناء شيء كهذا |
| Kızım burayı yıkıp yerine stadyum yapmak istiyor. | Open Subtitles | -تباً لك تريد ابنتي أن تهدمه عن بكرة أبيه وأن تبني ملعب رياضة هنا |
| Zorla güvenliği geçirttiriyorsunuz. Yolunuza çıkan her şeyi yıkıp geçiyorsunuz. | Open Subtitles | تُجبرني لأجتياز الامن و تُرهب كل ما في طريقك |
| Gecekonduları yıkıp park yaptık. | Open Subtitles | هدمنا الشقق و بنينا حديقة |
| Tapınağı yıkıp üç günde yeniden yaparım diyordun ama o çarmıhtan inemiyorsun. | Open Subtitles | قلت أنك تستطيع أن تهدم الهيكل ... ...و تعيد بناءه فى ثلاثة أيام... ...ومع ذلك لا تستطيع أن تنزل من على هذا الصليب |