"yıkamış" - Translation from Turkish to Arabic

    • غسل
        
    • غسلت
        
    • غسلتي
        
    • غُسل
        
    • تعقّمتِ
        
    • بغسله
        
    • بغسلها
        
    - Hiç değilse dizlerini yıkamış olabilirdin, seni domuz. Open Subtitles كان بأمكانك غسل .ركبتيك على الأقل أيها الخنزير .غسلتها
    Justin de onun beynini yıkamış. Okuldakiler bunu örtbas ediyor. Open Subtitles و جاستين غسل مخها و الكل في المدرسة يغطون على الأمر
    - İkisi de raporumda var. - Saçını yıkamış. Open Subtitles إنهما الإثنتين فى التقرير لقد غسل شعرها
    Kulaklarınızı iyi yıkamış olsaydınız, suflörünüzü duyardınız! Kıça batan! Open Subtitles لو أنك غسلت آذانك دوفيار لكنت تسمع الهمس
    Mecdelli Meryem İsa'nın ayaklarını yıkamış ve kendi saçlarıyla kurulamıştı. Open Subtitles ماري مغدالين غسلت قدمي المسيح و نشفتهما بشعرها
    Sanki senin beynini yıkamış. Open Subtitles . وكأنّه غسل دماغكِ أو ما شابه
    Onun beynini yıkamış. Onların yaptığı budur. Open Subtitles -لقد غسل دماغها هذا ما يفعلونه
    Onu kaçıran kişi bütün bıçakları yıkamış. Open Subtitles الخاطف غسل كل السكاكين
    - Sence ellerini yıkamış mıdır? Open Subtitles -أتعتقدين أنّه غسل يديه؟ -مرحباً؟
    Üzgünüm, Dean. Gerçek şu ki, baban o şeytan saçmalıklarıyla beynini yıkamış ve senin bu kötü duruma düşmene sebep olmuş. Open Subtitles آسف يا (دين الحقيقة هي ان والد غسل) مخك بالحديث عن هذا الهراء
    - Onu ikna etmeye çalıştım ve o doktor, Doktor Paul denilen herif beynini yıkamış. Open Subtitles حاولت إقناعه لكن ذلك الدجال الدكتور (بول) غسل مخه
    ...ama amcan beynini yıkamış. Open Subtitles لكن عمّك غسل دماغك
    Benim karı gömleğimle beraber üzerinde adres yazılı kağıdı da yıkamış. Open Subtitles .غسلت زوجتي قميصي وكان العنوان في الجيب
    -Senin beynini yıkamış. - Çalışıyorum. Open Subtitles لقد غسلت دماغك هل بإمكانك أن تدعني أعمل
    Kimse bana inanmıyor! O kadın herkesin beynini yıkamış! Open Subtitles لا أحد يصدّقني لقد غسلت دماغكم جميعاً
    Anne kıyafetlerini yıkamış, yani kamp için hazırsın. Open Subtitles ان غسلت ملابسك، هل انت مستعدة للمعسكر؟
    Oldukça genç görünüyorsun, Bayan Clara yatağına kıvrılmış yatarken ellerini yeni yıkamış ve dişlerini yeni fırçalamış ve dualarını okumuş küçük bir kız gibi. Open Subtitles تبدين صغيرة جدا هناك انسة كلارا متكورة كلك في السرير كما لو انك للتو قد غسلتي يديك وفرّشتي أسنانك
    Yok karısı ceketini yıkamış da o yüzden yazılar silinmişmiş. Open Subtitles ماذا كان يقول؟ غُسل قميصه ؟ .ورقةٍ ما , بدت وكأنها طبيعية
    Hidroklorik asitte onu yıkamış ve ve değişime uğramış. Open Subtitles وقام بغسله في حمش الهيدروكلوريك و.. لقد تحول.
    Eğer cinayet, araba ile işlendiyse katil yıkamış olsa bile, üzerinde mutlaka bir iz bırakmıştır. Kan, DNA-- Open Subtitles حسناً، إن كانت السيارة هي سلاح الجريمة فستحمل آثاراً عليها الدماء، الحمض النووي، حتى لو قام القاتل بغسلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more