İnşayı bu iniş bölgesine kurmamız için beynimizin yıkandığını biliyordun. | Open Subtitles | كنت أعرف نصف البلدة قد غسلت أدمغتهم لبناء موقع الهبوط هذا. |
İşin tuhafı teknisyenler arabanın son birkaç saat içinde yıkandığını söylüyor. | Open Subtitles | الشيء الغريب هو أن التقنيون يقولون أن العربه قد غسلت قبل ساعه |
Digicore'dakiler beyninin yıkandığını ve neurograph testini geçiğini sanıyorlar. | Open Subtitles | تعتقد شركة "ديجيكورب" أنها "غسلت دماغك لتصبح "جاك ثرسبي يعتقدون أنك إجتزت ..إختبارنا العصبي |
Olan bitenden sonra yıkandığını biliyorum fakat düşünüyorum da Tanrı bilir o ünite filtresine dışarıdan ne geldi. | Open Subtitles | أعلم أنها استحمت بعد ذلك لكنني أفكر في... بعد توقف وحدة التصفية، الله أعلم ما الذي دخل من الخارج |
Ve benim için yıkandığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنها قد استحمت... من أجلي |
Hey, onunla konuşan ve onun beyninin yıkandığını söyleyen sensin. | Open Subtitles | أنت الرجلَ الذي تحدثت معه وأخبرَتني كيف أصبح مغسول الدماغَ |
İnsanlar umudumu yitirdiğimi beynimin yıkandığını söyleyecekler. | Open Subtitles | الناس سيقولون أنّني كنتُ محطّما، أنّني مغسول الدماغ، |