| Yılanbalığı bir kadın gibidir... ..zorla senin olmasını istersen, her zaman senden kaçacaktır. | Open Subtitles | سمك الأنقليس مثل النساء, إذا أمسكت بها بالقوة, فسوف تهرب منك. |
| Yağmur dinecek gibi gözükmüyor Yılanbalığı tüccarı. | Open Subtitles | يبدو أن المطر لن يتوقف, يا تاجر سمك الأنقليس. |
| Izgara Yılanbalığı ve çorba. | Open Subtitles | ثعبان البحر المشوي وحساء كبد ثعبان البحر |
| Bu bir Yılanbalığı! | Open Subtitles | مع بعض اللوبيا و خمر الكيانتي؟ إنه ثعبان ماء و ثانيةً |
| İlk kez, bu kadar kötü Yılanbalığı yiyorum. | Open Subtitles | هذه أول مرة آكل فيها سمكة أنقليس بهذا السوء. |
| Solomon daki bu tatlı su Yılanbalığı yaşamına yüzlerce mil uzakta başladı muhtemelen Yeni Ginenin derin deniz çukurlarında. | Open Subtitles | ثعابين المياه العذبة هذه في السولومن بدأت حياتها علي بعد مئات الأميال من المحتمل في خندق بحري عميق قبالة غينيا الجديدة |
| Acaba bize Yılanbalığı verir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على جريث ؟ |
| Umarım, Yılanbalığı yoktur. | Open Subtitles | من الجيد انه لا يوجد سمك القريدس هنا |
| Artık yetimlerin atlayacak bir ipleri var, ben de her gün Yılanbalığı gibi kokuyorum. | Open Subtitles | بينما تكون رائحتي بنهاية كل يوم مثل سمك الأنقليس |
| Ejderhalarımız asla Yılanbalığı adasının yakınına dahi gitmez. | Open Subtitles | تنانيننا لن تذهب بالقرب من جزيرة الأنقليس |
| Bu Yılanbalığı çiçeğine karşı daha fazla dayanamayız. | Open Subtitles | لن نكون قادرين على الصمود في وجه جذري الأنقليس أكثر |
| Gothi'nin Yılanbalığı çiçeği kürü için topladığımız malzemeler hala Toothless'ın eğer çantasında ve köyde olanları sana anlatmak dahi istemiyorum. | Open Subtitles | مكونات وصفة غوثي لعلاج جذري الأنقليس ...لا تزال في جراب توثلس, وأنا حتى لا أريد اخبارك ماذا يحدث في القرية |
| Merak ediyorum Yılanbalığı çiçeği kürü insanlar üzerinde işe yarıyorsa ejderhalarda da işe yarar mı? | Open Subtitles | إذا كان الأنقليس يداوي الجذري عند البشر ربما هو يسببه عند التنانين |
| Şimdi çoğu ejderhanın neden Yılanbalığı yemediğini biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً, الآن نعلم لماذا معظم التنانين لا تأكل الأنقليس |
| O Yılanbalığı bana tuhaf tuhaf bakıyor. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ ثعبان البحر هذا ينظر إلي بشكلٍ مضحك |
| Aylar boyunca bir tane Yılanbalığı yakalamak için uğraştık. | Open Subtitles | على مدى شهور، ناضلنا للقبض على ثعبان واحد. |
| Yılanbalığı çiçeği kürü için anahtar madde bir kan felaketi yılanbalığıdır. | Open Subtitles | العنصر الرئيسي لعلاج جذري ثعبان الماء " هو "بلودبين إيل |
| Küçük Yılanbalığı mağaradan çıkar, deliğe yüzer, delikten çıkar, tekrar mağaraya girer. | Open Subtitles | سمكة أنقليس سمراء تخْرجُ مِنْ الكهفِ... تَسْبحُ إلى الفتحةِ تَجيءُ خارج الفتحةِ، لترجع إلى الكهفِ ثانيةً. |
| Mis gibi Yılanbalığı; derya kuzusu bunlar. | Open Subtitles | هذه سمكة أنقليس طازجة |
| önce larva ve sonra Yılanbalığı yavrusu olarak | Open Subtitles | و لكن كيرقات ثم ثعابين صغيرة |
| "Yılanbalığı yemek yiyor." | Open Subtitles | أكلت ثعابين الماء |
| Umarım, Yılanbalığı yoktur. | Open Subtitles | من الجيد انه لا يوجد سمك القريدس هنا |