| - Kafası fil bedeni yılandı ama beni vurmaya çalıştı. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ حسنا، له رأس فيل في جسد ثعبان |
| Belki yılandı. | Open Subtitles | ربما كان ثعبان. |
| Gerçek bir yılandı, evet! | Open Subtitles | ثعبان حقيقي أجل |
| Mezuniyetten. Ne büyük bir yılandı, değil mi? | Open Subtitles | الثعبان الكبير ، هاه ؟ |
| - Ne tür yılandı bu? | Open Subtitles | حسناً ماهو نوع الثعبان ؟ |
| - O kadar fazla büyümüş bir yılandı ki Dünya'nın çevresini sardı ve kendi kuyruğunu yedi. | Open Subtitles | الذي كان كالأفعى التي نمت بشكل كبير والذي في وسعه تطويق الأرض وإبتلاع ذيله |
| - Evet, siyah bir yılandı. | Open Subtitles | أجل ، بدأ وكأنه ثعبان أسود |
| - O bir yılandı. | Open Subtitles | كان لديه ثعبان |
| Senin suçun değildi. Seni konuşturan yılandı. | Open Subtitles | لم يكن خطؤكِ قد كان الثعبان |