"yılandan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثعبان
        
    • ثعبان
        
    • الأفعى
        
    • الثعابين
        
    • كالأفاعي
        
    • بالأفاعي
        
    • الأفاعي
        
    • الافاعي
        
    yılandan çok fazla darbe yemiş olmalı köle, üçüncü dileğimi diliyorum! Open Subtitles .ضربات متعددة من الثعبان .عبد، لقد اخترت أمنيتي الثالثة
    O bir ısırık, onu ısıran yılandan zehir almam lazım ki panzehiri yapabileyim. Open Subtitles إذا كانت لدغة ثعبان فعلى استخلاص السم من الثعبان لصنع علاج له
    Binlerce şeytandan. Tıslayan binlerce yılandan. On binlerce kara kurbağadan bahsettiler. Open Subtitles إن ألف شيطان وألف ثعبان يفحّ وعشرة آلاف علجوم متورّم
    Saldırgan değildir ama çıngıraklı yılandan on kat daha zehirlidir. Open Subtitles ليست عدوانية ، لكنها أكثر سمية بـ 10 مرات من الأفعى الجرسية
    Çok teşekkürler. Biliyorsun, birçok insan yılandan korkar. TED انت تعلم ان الكثيرين مرعوبون من الثعابين
    Tom'a doğum günü hediyesi olarak, Alec'le verdirdiğimiz yılandan. Open Subtitles سم الثعبان الذى اعطاه أليك لتوم فى عيد ميلاده
    Bodrumda buldukları yılandan bahsetsene biraz. Open Subtitles اخبرهم عن الثعبان الذي وجدوه في الطابق السفلي
    Hemen Sadam'ı durdurmalı, ve de yılandan kurtulmalıyız! Open Subtitles يجب ان نوقف سدام الان و نتخلص من الثعبان ايضا
    Eğer bir çobansan ve bir yılan bütün koyunlarını öldürüyorsa yılandan nasıl kurtulursun? Open Subtitles إذا كنت راعي خراف وثعبان يقتل كل خرافك، -كيف ستتخلص من الثعبان ؟
    yılandan geriye kalanlar Hydra takımyıldızı oldu. TED أما بقايا الثعبان الميت، فشكلت كوكبة "هيدرا" فيما بعد.
    Çünkü, çok zehirli bir yılandan zehir almanın, araç gereç ve profesyonel uzmanlık gerektirdiğini biliyorum. Open Subtitles لأنى اعلم ان استخلاص سم كهذا من ثعبان شديد الخطورة,
    Gün boyunca suçlularla baş edebiliyorsun ama bir yılandan korkuyorsun. Open Subtitles أنت تتعامل مع الجرائم بشكل أسبوعى وتخافى من ثعبان
    Dev insan yiyen bir yılandan bahsediyoruz. Uslu ve yaramaz listesi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنه ثعبان ضخم يلتهم الرجال لا يفرق بين الصالح والفاسد
    Evime koyduğunuz kafası olmayan yılandan dolayı bir miktar tırsmış durumdayım hâlâ. Open Subtitles مازلت خائفة نوعًا ما بسبب الأفعى مبتور الرأس الذي قمت بوضعه في منزلي
    Sonra da beni dev bir yılandan kurtardı. Artık beraber çalışıyoruz! Harbi mi? Open Subtitles مِن الأفعى الضخمة، وها نحن نعمل سويًا الآن.
    Belki yılandan kurtuldu. Open Subtitles لَرُبَّمَا هو فقط تَخلّصتْ مِنْ الأفعى.
    Senin gözünde en kindar, en zehirli yılandan 10,000 kez daha iğrencim. Open Subtitles أنا أكثر بغضًا في عينيك ...بــ10000 مرة من الثعابين السامة في المناجم
    yılandan parmaklarım örümcekten saçlarım da Open Subtitles أصابع كالأفاعي وعناكب في شعري
    Ayıptır söylemesi, ben yılandan çok iyi anlarım. Open Subtitles إن جاز لي قول هذا عن نفسي، فأنا خبير بالأفاعي.
    Dünyadali on zehirli yılandan dokuzu Avustralya"da yaşar. Open Subtitles تسعة من الأفاعي الأكثر سمّا العشرة في العالم يعيش في أستراليا.
    Aptal olma, Pepper. Ufacık bir yılandan korkacak değilim. Open Subtitles لا تَكُنْ سخيف، فلفل لا اخاف من الافاعي الصغيره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more