Dolayısıyla Yıldız ışığının büyük bölümü aslında merkezden geliyor. | TED | لذلك، عند المركز، هناك حقاً يأتي منه معظم ضوء النجوم |
Eğer konumlar farklıysa, Yıldız ışığının güneş tarafından büküldüğünü anlayacağız. | Open Subtitles | لو كانت تختلف إذن سنعرف ان ضوء النجوم ينحني مع الشمس |
Yıldız ışığının inasını kanser ettiğini okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت ان ضوء النجوم يبب السرطان. |
Bir gezegenin ışığına bakmaya çalıştığınızda bir Yıldız ışığının hemen yanında yıldız bu gezegenden yüzlerce, binlerce kez daha parlaktır. | Open Subtitles | عندما تحاول النظر لضوء كوكب قُرب ضوء نجمٍ فإن النجم ألمع مئات آلاف المرّات |
Ancak gerçekten de aldığı her ölçüm bizim için çok kıymetli çünkü bu bize yıldızlar ile gezegenler arasındaki bağlantıyı ve gerçekten de evrende hayatın oluşmasını Yıldız ışığının mümkün hale getirdiğini gösteriyor. | TED | لكن في الواقع، كل قياس يجريه ثمين، لأنه يخبرنا عن العلاقة بين النجوم والكواكب، وكيف أن ضوء النجم هو في الواقع ما يهيئ المحيط المناسب لتشكل الحياة في الكون |
Yıldız ışığının arasında koyu renk yamalar ve boşluklar vardır. | Open Subtitles | هنالك بقع مظلمة موجودة فوق ضوء النجوم |