"yırtmış" - Translation from Turkish to Arabic

• مزق
• مزّق
• مزقت
• مزقته

Kıyafetlerini yırtmış, cinsel saldırıda bulunmuş, dövmüş ardından öldü sanıp orada bırakmış.
مزق ملابسها واعتدى عليها جنسياً وضربها ثم تركها حتى تموت

- Evet, biri perdeyi yırtmış.
نعم,يبدو أن أحداً ما قد مزق البطانة

Görmedin mi o çocuğa yaptığını.. üstünü başını yırtmış.
هل رأيتي ماذا فعل بالصبي لقد مزق قميصه

Sıkıştırıcı makine, bacağını sıkıştırmadan önce fena halde yırtmış.
الغطاء مزّق ساقها بشكل كبير قبل أن تعلق.

Kotunu hızla indirip, iç çamaşırını yırtmış.
وقام بشد سروالها و مزّق ملابسها التحتية

Kalbi ters taraftaymış ancak kurşun ana atar damarı yırtmış ve onu kurtaramamışlar.
كان قلبه معكوسا لكن مع ذلك مزقت الرصاصة شرايين رئيسية و لم يتمكنوا من إنقاذه

- Evet, bıçak derisini kesmemiş, yırtmış.
ـ نعم ، السكين مزقت الجلد بدلاً من تشريحه

Testere, ksifoid çıkıntısını... ve göğsü yırtmış.
المنشار مزق بعملية خنجرية وعظمة القص

Neyse işte. Bir şeyini mi yırtmış, bir şeyini mi bükmüş ne.
على كل حال فقد مزق شيئاً أو نزع شيئاً

Elbisesini yırtmış.
.لقد مزق ثيابها

Rosenko buradan birkaç sayfayı yırtmış. Onun için oldukça önemli olmalı.
روزينكو) مزق هذه الصفحات لأنها كانت هامة له)

Tırnağım eldivenimi yırtmış.
ظفري مزق القفاز , قطعه

Son birkaç sayfayı yırtmış.
لقد مزق آخر صفحات

- Dans ederken testisini yırtmış.
- لقد مزق كيسه وهو يرقص ! - ماذا ؟

Çatlak durayı yırtmış.
الكسر مزّق الجافية.

Fıtığı baştan aşağı yırtmış yine.
لقد مزّق كل شيء، وبعض

Liam bütün sayfaları yırtmış. Ağabeyim adına çok özür dilerim.
مزّق (ليام) كلّ صفحاته وأنا آسف بالنيابة عن أخي

Sonra reddedip, kâğıdı yırtmış ve o da ziyaretçi hakkından feragat etmiş.
لقد مزقت الورقة وخسرت صلاحيات زياراتها

Aynı zamanda, aort damarını da yırtmış.
أيضاً هي مزقت شريانه الأبهر.

Akciğer atardamarını doğrudan yırtmış.
مزقت الشريان الرئوى الايمن

Kız günlüğün bazı sayfalarını yırtmış yani eğer yırtmadığı sayfa buysa yırttıklarını da görmek isterdim.
ولقدمزقتبعضالصفحات،لذا... لو أبقت على ذلك هنا فأريد أن أعرف ما الذي مزقته