"yağından" - Translation from Turkish to Arabic

    • زيت
        
    • دهن
        
    • شحم
        
    • بزيت
        
    • زبدة الكاكاو
        
    O yenebilir masaj yağından hala var mı? Open Subtitles لا يزال لديك بعض من تلك زيت التدليك الصالحة للأكل؟
    "Buhar son başparmak izinin yağından başka her şeye yapışır." eski numarası. Open Subtitles الخدعة القديمة: "البخار يلتصق بكل شيء فيما عدا زيت آخر بصمة للإبهام"
    Korkarım motor yağından araç tipini ortaya çıkaramayacağım. Open Subtitles أخشى أنه لا يمكنني تمييز سيارة خاصة مع زيت محرك.
    Bu, senin obez ressam şairin, donmuş pastırma yağından bahseder gibi konuşması. Open Subtitles ذلك شاعرك الرسام البديت يتحدث عنه في اللغة مثل دهن لحم خنزير صلب
    Bir şey yok domuz yağından başka İsyan ettirir insanı Open Subtitles لا يوجد فيها سوى شحم الخنزير هل هذا منفر ؟
    Kakao yağından yapılmamış. Open Subtitles إنها مصنوعة بزيت النخيل
    Annenin yolladığı hindistan cevizi yağından göbeğimde alerji oldu. Open Subtitles لدي طفح في بطني من زبدة الكاكاو التي أرسلتها أمك لي .
    Bak, dondurma aslında domuz yağından ve çikolata ise motor yağından yapıldı. Open Subtitles البوظة في الواقع مجرّد شحم خنزير وصلصة الشوكولاتة هي زيت محرّك
    Antibiyotik direnç ölçeğinin çok yüksek olduğunu biliyorum ama küresel ısınmadan endişe ettiğiniz için floresan ampul aldıysanız veya palmiye yağından kaynaklanan ormansızlaştırmayı düşündüğünüz için bir kutu krakerin içindekiler listesine bakıyorsanız, zaten artık zorlu bir problemin üstesinden gelmek için küçük bir adım atmanın nasıl hissettirdiğini biliyorsunuzdur. TED أعلم أن هذا المدى من مقاومة المضادات الحيوية يبدو خطيرا. ولكن إذا كنت قد اشتريت لمبة فلورسنت لأنك شعرت بالقلق إزاء تغير المناخ، أو قرأت الملصق الموجود على علبة من البسكويت لأن تفكر في إزالة غابات للحصول على زيت النخيل، فأنت تعرف شعور اتخاذ خطوة صغيرة لمعالجة مشكلة عظمى.
    Silhat yağından yapılmış yara lapası işe yarar ayrıca güzelavrat otu tentürü de kalbi uyarır. Open Subtitles كمادة من زيت "الباتشولي" ستفي بالغرض وصبغة الـ"بالادونا" لتنشيط القلب
    Bir kokla istersen. Senin şu koyun yağından kokuyor resmen. Open Subtitles شممتُ رائحة، كرائحة زيت خرافكَ البشعة.
    Sadece çok yağ var. Yangın makine yağından dolayı çıkmış. Open Subtitles مجرد زيت لذا, سوف أقول انه حريق الزيت
    Shaxi denilen çam ağacı yağından yapılan bir boya. Open Subtitles إنّها صبغة مصنوعة من زيت الصنوبر. تُدعى "شاشي".
    Tocopherol, tohum çekirdeğinin yağından elde edilir. Open Subtitles انها توكوفيرول من زيت البذور
    Sen zeytin yağından anlarsın. Open Subtitles أنت تتعامل مع زيت الزيتون
    Havoline motor yağından daha iyisi yok. Open Subtitles لا يوجد زيت سيارات أفضل من "هافولين".
    Tavuk yağından hastalanmalar başlayınca TED لانهم اصبحوا مرضى بسبب دهن الدجاج
    - Balık yağından daha beter. - Oldukça pahalıdır. Open Subtitles اسوء من دهن السمك انه غال تماماً
    Kahve rengi sosis ile pançetta yağından yapılmıştı. Open Subtitles لقد كانت من دهن النقانق البنية والذهبية
    Bu dava, çocuğu bozuk fıstık yağından yapılan bir yemeği yediğinden dolayı ölen, bir ailenin getirdiği bir davaydı. Open Subtitles هذه قضية رفعتها اسره مات طفلها بعد ما أكل طعام ملوث (بزيت الفستق)
    Palmiye yağından yapılmış. Open Subtitles وليس زبدة الكاكاو أيها المغفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more