Bu eller yağla kutsanmış olsun, bu takdis edilmiş yağ ile... günahlardan arındıran bu yağ ile... | Open Subtitles | فلتبارَك هاتين اليدين بالزيت المقدس: زيت الميرون المطهّر |
Uyandığımda tüm vücudum, onun sürdüğü kutsal yağ ile yağlanmıştı. | Open Subtitles | يصعد إلى ذقني ثم إلى أنفي و عندما استيقظت كان جسدي مغطى بالزيت |
İçinde ceset varsa yağ ile dolu olamaz. | Open Subtitles | لايمكن ان تكون مليئة بالزيت إذا انت مليئة بالدماء. |
Yoksa seni kutsal yağ ile yıkayıp kedimize baş melek kızartması yaparız. | Open Subtitles | أو سنقوم بغمرك بزيت مقدّس و سنقوم بقلي رئيس كائنات سامية في الزيت |
Eğer biri ile karşılaşırsan onu kutsal yağ ile yak. | Open Subtitles | وأذا صادفك واحد منهم أحرق مؤخرته بزيت المقدس |
Kuş yemi, biraz alkol ve yağ ile karıştırır, oksijen ile basınç sağlarsanız, | Open Subtitles | إخلط حبوب العصافير مع قليل من الكحول والزيت واضغطها في بخاخ طلاء مع كاربون ديوكسايد |
Deniz taksisinden sızan yağ ile uyumlu. | Open Subtitles | وتمشيا مع النفط الذي تسربت من التاكسي المائي. |
Büyük camgözlerin vücudunun üçte biri karaciğerdir ve yağ ile doludur. Zamanında karaciğerinden galonlarca yağ çıkarıyorlar, bu yağı aydınlanma amacıyla kullanıyorlardı. | TED | ثُلث وزن سمك القرش المُتشمس وهي مليئة بالزيت تحصول على جالونات من الزيت من كبدها وذلك الزيت كان يُستخدم بصورة رئيسية في الإضاءة |
Özellikle yağ ile kaplandığında. | Open Subtitles | بالأخص عندما يتم تغليفها بالزيت |
Küveti... yağ ile dolmuş. | Open Subtitles | الحوض مليء بالزيت. |
Bunun yağ ile olmasını isteyen sendin. | Open Subtitles | -حاول فعل هذا وأنت مغطى بالزيت |
Kutsal yağ ile sizi sakinleştiririm. | Open Subtitles | بالزيت المقدس أسترضيك |
Kutsal yağ ile kutsanmış bir şövalye, evet. | Open Subtitles | فارس مدهون بالزيت |
John Thomas, Efendimiz Yüce İsa adına onun koruması için seni kutsal yağ ile meshediyorum. | Open Subtitles | "جون ثوماس" بأسم المسيح إلهنا أمسحك بزيت الميرون لحِفظك |
Eğer biri ile karşılaşırsan onu kutsal yağ ile yak. | Open Subtitles | لذا إذا صافدك أحدهم احرقه بزيت مقدّس |
yağ ile karıştırılmış yarasa kanı. | Open Subtitles | إنه دم خفاش ممتزج بزيت. |
Uchiha ve Senju yağ ile su gibidir. | Open Subtitles | الأوتشيها وسينجو كانوا مثل الماء والزيت |
Bu yağ ile yaptığın kurnazlık işe yaradı aynısını sülfür ile de yapabilir misin? | Open Subtitles | انت تعمل على خدعتك مع النفط سوف تفعل الشيء نفسه مع الكبريت؟ |
Bu gemiyi yağ ile dolduracak olan şey soy değil, saygı duyulan bir kaptan Bay Mason. | Open Subtitles | ولكنه لا يستغرق سفينة مع النفط. ينبغي احترام نقيب. |