İnsan vücudu doymuş yağlarla savaşmak için tasarlanmadı. | Open Subtitles | الجسمُ البشريّ لم يُصممّ لمُقاتلةِ دهون مُشبّعة مثل هذهِ |
İnsan vücudu doymuş yağlarla savaşmak için tasarlanmadı. | Open Subtitles | الجسم البشري لم يُصمم لمكافحة دهون مشبعة كهذه |
Şekeri sağlıklı yağlarla değiştirdiğim için yeniden doymuş hissediyorum ve o kadar da çok yemek zorunda değilim. | Open Subtitles | لاني بدلت السكر بـ دهون صحية بدأت اشعر بالشبع. ولم احتج إلى ان اكل الكثير مثل السابق |
Kokulu sularda banyo yapınca, kol ve bacakların tatlı yağlarla okşanıp, saçların gülağacıyla taranınca, gözyaşı dökmeyeceksin. | Open Subtitles | عندما تأخذين حماما فى ماء معطر عندما يدلكون أطرافك بالزيوت الحلوه و يمشطون شعرك بزيت الصندل |
Kokulu sularda banyo yapınca kol ve bacakların tatlı yağlarla okşanıp saçların gül ağacıyla taranınca gözyaşı dökmeyeceksin. | Open Subtitles | عندما تأخذين حماما فى ماء معطر عندما يدلكون أطرافك بالزيوت الحلوه و يمشطون شعرك بزيت الصندل |
Bayım, ben Minnesotalıyım ve orada tüm yemekler hayvansal yağlarla pişer ve babam o yemeklere "canı çıkasıca dünyanın en lezzetli yiyecekleri" derdi. | Open Subtitles | سيدي "أنـا من "مينيسوتا أين تُطبخ كل وجبة بزيت الشحم |
Kokulu yağlarla banyo yapardım. | Open Subtitles | وكنت لإستحم بزيت معطر. |