"yağmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمطرت
        
    • أمطر
        
    Çiçekler böyle filizlenirse birkaç gün önce yağmur yağmış demektir. Open Subtitles ظهور الزهور بهذا الشكل يعني أنها أمطرت قبل عدة أيام
    Bu durumda Bahamalar'daki Abaco Adası'na yağmurla yağmış. TED أمطرت عليه في هذه الحالة في جزيرة أباكو في جزر البهاماس.
    Ah-hah. Fakat pek çok yerde yağmış olmalı, öyle düşünmüyor musun? Open Subtitles لكن لابد أنها أمطرت في أماكن كثيرة
    Darly de. Şuna bir bak. Aynı gün gül yaprakları yağmış. Open Subtitles تأكّد من هذا، على نفس اليوم الذي أمطر أوراق تويجية وردية.
    Dün gece epey yağmur yağmış. Open Subtitles يشاهد مثل هو أمطر صعب جدا ليلة أمس.
    Sen bitirene kadar gece olup yağmur yağmış olacak. Open Subtitles عندما تنتهين ستكون قد أمطرت بالفعل
    Bir tekne kaptanıyla konuştum. Yakınlarda yağmur yağmış. Open Subtitles تحدّثت إلى قبطان سفينة لقد أمطرت مؤخرًا
    Harrogate'te gökten balgam yağmış. Open Subtitles في هاروغيت, أمطرت السماء بلغماً!
    Sadece Luc Savard hayatta kalmış çünkü o gece yağmur yağmış. Open Subtitles عاش (لوك سافارد) فقط لأّنها أمطرت في تلك الليلة
    Yeni yağmur yağmış olsa, havada hiç toz olmasa. Open Subtitles أمطرت لتوها، لا غبار بالهواء.
    Yağmur yağmış. Open Subtitles إنها أمطرت
    Yağmur yağmış olabilir, ancak aylar boyunca güneşin yakıp kavurduğu Open Subtitles لربما أمطرت
    Scully, şuna bir bak. 20 Eylül 1991. Yaklaşık bir saat boyunca gül yaprağı yağmış. Open Subtitles إنظر إلى هذا، سبتمبر/أيلول سكولي 20, أمطر أوراق تويجية وردية لتقريبا في السّاعة.
    - Herşeyin üzerine yağmur yağmış gibi Open Subtitles وقد أمطر عليه أيضاَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more