Yıllar önce, 3000 kişilik bir kasabayı yaktılar ve yağmaladılar. | Open Subtitles | منذ عدة أعوام مضت, نهبوا وأحرقوا مدينة مكونة من ثلاثة الآلاف شخص. |
Bu gayet mantıklı. Vikingler bütün Avrupa'yı yağmaladılar. | Open Subtitles | هذا شعور ممتاز الفايكينج " نهبوا كُل أوروبا " |
askerler geldikleri zaman her şeyi yağmaladılar. | TED | وعندما قدوموا نهبوا كل شيء |
Soylular yiyecek depolarını yağmaladılar. | Open Subtitles | النبلاء نهبو مخازن الطعام |
Köylerden birini yağmaladılar. | Open Subtitles | لقد نهبو قرية |
Mısır'da, 2011 Nisan'ında isyancılar Mısır gizli polisinin merkezlerini yağmaladılar ve binayı yağmalarken birçok kağıt buldular. | TED | حسنا في مصر, نهب المشاغبون المراكز الرئيسية لجهاز أمن الدولة المصري في ابريل 2011 وعندما كانو ينهبون المبنى عثروا على الكثير من الاوراق |
Kendi halklarından insanları yağmaladılar. | Open Subtitles | وكانوا ينهبون من شعبهم |
Kileri yağmaladılar. | Open Subtitles | لقد نهبوا حجرة المؤن بأكملها |
Kaşmirli gençleri yanlış yönlendirip masum insanları öldürdüler... 1948'de kabile olarak geldiklerinde Kaşmiri yağmaladılar... | Open Subtitles | في عام 1948 نهبوا (كشمير) عندما جاؤوا كقبائل |
- Askerleriniz geldi, kampı yağmaladılar. | Open Subtitles | جاء جنودكم... نهبوا معسكرنا. |
Kendi halklarından insanları yağmaladılar. | Open Subtitles | وكانوا ينهبون من شعبهم |