"yağmalamak" - Translation from Turkish to Arabic

    • النهب
        
    • نهب
        
    • للنهب
        
    • السلب
        
    Bu sefer sizleri, sırf Yağmalamak için toplamadım! Open Subtitles لقد جمعت الجيمع هذه المرة ليس فقط من اجل السلب و النهب
    ULUSLARARASI EDİTÖR ...amerika hiçbirşey yapmadı... Yağmalamak hakim olmuştu, çünkü... Open Subtitles الناشر الوطنية ... الولايات المتحدة لم تفعل شيئا... للسيطرة على عمليات النهب ، وذلك لأن...
    Interface'i çalıştırma yöntemim yağmacının yöntemiydi benim olmayan bir şeyi Yağmalamak ve yeryüzündeki her yaratığa ait olan bir şey ve kendime dedim ki aman Tanrım bunun yasa dışı olduğu gün gelmeli yağmaya izin verilmediği gelmeli. Open Subtitles الطريق الذي سلكته في إدارة الواجهة إنه من طرق المحتالين نهب تلك الأشياء التي لا تخصني
    Bu çok ironik işte, evleri Yağmalamak için yangın çıkartırken bunu hesap etmeli. Open Subtitles حسنا، هذا المفارقات ، النظر كنت وضع حرائق ل نهب المنازل.
    Yağmalamak için. Open Subtitles للنهب
    Yağmalamak pek de iyi bir fikir değil bayım. Open Subtitles النهب ليس بفكرةٍ حسنة أيّها السيّد.
    Yağmalamak. Open Subtitles إنه النهب
    Yağmalamak! Open Subtitles إنه النهب
    Yağmalamak! Open Subtitles النهب
    Yağmalamak! Open Subtitles النهب
    "GANİMETLERİMİ Yağmalamak İSTİYORSAN BENİ NEREDE BULACAĞINI BİLİYORSUN" "PARTİYE GELDİM. HADİ KORSAN KIZ" Open Subtitles "تعلم أين تجدني إذا أردت نهب غنيمتي" "لقد أتيت إلى الحفل، دوركِ أيها القرصانة"
    Batı dünyasının artan taleplerini karşılamak için altın, elmas, bakır, koltan ve diğer değeri yüksek madenler gibi doğal kaynakları Yağmalamak adına tüm tarafların şiddetin kasten sürdürülmesinden şüphelenmesiyle birlikte ülkenin geniş maden zenginliği çatışmaya zemin hazırlıyor. Open Subtitles ما يغذي نار الصراع هو الثروة المعدنية الهائلة للبلاد، و يشتبهُ بأن كل الاطراف تعمل على أطالة أمد العنف بشكل متعمد من أجل نهب الموارد الطبيعية مثل الذهب، الألماس،
    Hayır, Yağmalamak oluyor. Open Subtitles كلا ، إنه نهب فحسب
    İyi de Campolongo kalesini Yağmalamak üzereydik. Open Subtitles ولكننا كنا على وشك نهب قلعة (كامبلونجو)!
    Axelrod daha önce işçi sınıfından bir kasabayı Yağmalamak kadar küstahça ve kamuya açık bir hamle yapmamıştı hiç. Evet. Open Subtitles (أكسلرود) لم يقم بحركة وقحة وعلنية مثل نهب بلدة ذات طبقة عاملة
    Diyarlar arası seyahat ile yetinmediler. Fethedip Yağmalamak istediler. Open Subtitles لمْ يكتفوا بالسفر فقط بين الممالك، بل قاموا بالغزو و السلب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more