Yani ekosistem açısından, yağmur ormanlarının sağladığı yağmur döngüsü ve su regülasyonu. | TED | اذا دورة هطول الأمطار وتنظيم الماء بواسطة الغابات المطيرة في مستوى النظام الايكولوجي |
Kral kobra gerçekten de yağmur ormanlarının temel türlerinden biridir. | TED | هو ان الكوبرا الملك هو كذلك حرفيا للأنواع الرئيسية في الغابات المطيرة. |
yağmur ormanlarının yok edilmesi bu kartalın da sonunu hazırlıyor. | Open Subtitles | كما تتلاشى الغابات المطيرة كذلك أيضاً تتلاشى العقبان |
Bu yağmur ormanlarının Dünya'da eşi benzeri yoktur. | Open Subtitles | هذه الغابات المطيرة لا مثيل لها على الأرض، |
Tomrukçuluk, yağmur ormanlarının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikedir. | Open Subtitles | الاحتطاب هو واحدٌ من أخطر التهديدات التي تواجه الغابات المطرية |
Amazon'un yağmur ormanlarının yüzde altmışı Brezilya'da. | Open Subtitles | ستين بالمئة من الغابات المطيرة في الأمازون تقع في البرازيل. |
Ama işte buradayız, yağmur ormanlarının yarısı kadarı duruyor ve iklim değişikliği gibi daha önemli ve acil sorunlarımız var. | TED | ولكننا هنا اليوم، وما يقرب من نصف الغابات المطيرة لا تزال موجودة، ومن المحتمل أن لدينا قضايا أكثر إلحاحًا مثل تغير المناخ. |
Bu görüntü Bolivia, Santa Cruz'daki el değmemiş yağmur ormanlarının hemen bitişiğindeki ormansızlaşmayı gösteriyor. | TED | يوضح العرض التصحر في (سانتا كروز)، (بوليفيا). ويجاور مباشرةً مناطق الغابات المطيرة |