Dolayısıyla yağmur suyu toplamak için mümkün olduğunca çok alana ihtiyacı var. | TED | كما أنها بحاجة إلى استغلال المتاح من المساحات لحصاد مياه الأمطار. |
Kurbanın, içi yağmur suyu ile dolu hazneye düşmesi sadece bir an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن تنزلق الضحية.. في وعاء مياه الأمطار.. |
Tüm duvar kenarlarından yağmur suyu topluyoruz, arıtıyoruz ve depoluyoruz... | Open Subtitles | نقوم بتجميع مياه الأمطار في كل مكان نقوم بتنقيته و تخزينه. |
Bir şey yememeye devam edip sadece yağmur suyu içerseniz öleceksiniz, efendimiz! | Open Subtitles | سوف تموت جلالتك إذا لم تأكل شيئاً اشرب ماء المطر فقط |
Çiftçiler için yağmur suyu toplamak yasa dışı oldu. | Open Subtitles | لقد اصبح غير شرعي علي الفلاحين ان يجمعوا ماء المطر |
Bir sınıf, üç oda ve bir yağmur suyu toplama sistemi toplam beş bin dolar. | TED | تبلغ كلفة غرفة الصف، ثلاثة صفوف دراسية ونظام تجميع مياه المطر خمسة آلاف دولار. |
450 milyar litreden fazla yağmur suyu... binlerce nehirden batıya akıyor. | Open Subtitles | ،أكثر من 450 مليار لترٍ من مياه الأمطار ،الجارية عبر آلاف الأنهار تُولّي وجهها شطر الغرب |
yağmur suyu şimdi... Mozambik'in en yüksek zirvelerinden güneye... | Open Subtitles | تجري مياه الأمطار الآن جنوباً من أعلى قمم جبال موزمبيق |
yağmur suyu dolu kovayı bulduk galiba. | Open Subtitles | يبدو أننا وجدنا دلو مياه الأمطار الذي نبحث عنه |
Plastikler diğer çöp tabakaları ile sıkışırken yağmur suyu atıklara doğru akar ve atıkların içerdiği suda eriyen bileşikler çözünür. Ayrıca bazıları yüksek oranda toksik içerir. | TED | حين بقاء هذه المواد البلاستيكية هناك مضغوطة بين طبقات من النفايات الأخرى فإن مياه الأمطار تتدفق من خلالها وتمتص المركبات الذائبة في الماء التي تحتويها وبعضها شديد السُمّية |
Yer altı yağmur suyu deposu. | Open Subtitles | خزان أرضي لتخزين مياه الأمطار. |
Gözenekli asfalt, halen Hollanda'da karayollarının çoğunda kullandığımız bir materyaldir, gözenekleri vardır ve su hemen üzerinden akar, böylece tüm yağmur suyu kenarlara doğru akar ve üzerinde kolay sürebileceğiniz bir yolunuz olur, bu şekilde artık sıçrayan su olmaz. | TED | الإسفلت المسامي هو مادة مستخدمة حاليا في أغلب الطرق السريعة في هولندا و تحتوي على مسامات يمكن لمياه المطر أن تتسرب خلالها و بالتالي ستتدفق كل مياه الأمطار بعيدا إلى الأطراف مما يمنحنا طريقاً يسهل القيادة عليه و بالتالي نتخلص من المياه المتناثرة |
"Kuzey Uç'taki yağmur suyu" dedi. | Open Subtitles | قال "مياه الأمطار من الطرف العلوي." |
Keşke yağmur suyu bira olsa! Keşke kanatlarımız olsa! Ama yok işte. | Open Subtitles | ليت ماء المطر كان "جعّة", ليت لنا أجنحة ولكن هذا ليس واقع الحال |
Ona zarar veremezsin. yağmur suyu söküp atacaktır. | Open Subtitles | لا يمكنك إذا هذا الصبغ ... ماء المطر سيزيله |
Yamayıp yağmur suyu toplamak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ترقيعه واستخدامه لجمع ماء المطر |
Üzerindeki ıslaklık sadece yağmur suyu değildi. | Open Subtitles | ليس ماء المطر فقط هو الذي غرق فيه |
Hiçbir şey gökten düşen yağmur suyu gibi olamaz. | Open Subtitles | لا شئ يعلو على ماء المطر |
Gökten yağan yağmur suyu gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيئ يفوق ماء المطر |
Sanırım yine suyumuz bitiyor hayatım. Tüm yağmur suyu bitti. | Open Subtitles | أعتقد بأن الماء نفذ مرة أخرى يا عزيزي مياه المطر انتهت |
Bir kurt adamın bastığı yağmur suyu birikintisini içerek. | Open Subtitles | شرب مياه المطر من أثار أقدام مذئوب على الطين. |