"yağmura" - Translation from Turkish to Arabic

    • المطر
        
    • للمطر
        
    • الأمطار
        
    • مطر
        
    • الامطار
        
    • للأمطار
        
    • بالمطر
        
    • هطل
        
    • هطول
        
    Örneğin, mısırı ekerken, çiftçilerin bitki için iki gün yağmura ihtiyacı duyarsınız, daha sonra uygun filizlenmesi için iki haftada bir yağmura ihtiyacınız olur. TED مثلًا، لزراعة الذرة، أنت بحاجة ليومين من المطر ليزرع الفلاح ثم تحتاج للمطر مرة كل أسبوعين لينمو المحصول بشكل صحيح
    Afrika hakkında hatırlanacak bir diğer şey de tarımlarının çoğunluğunun yağmura dayanmakta olduğu. TED و الشيء الآخر الذي يجب أن نتذكر عن أفريقيا هو أن أكثر زراعتهم تعتمد على المطر.
    Ayrıca, ateşin böyle dağılması ve ulumalar yağmura işaret ediyor. Open Subtitles إضافةً لذلك، فالخشب المحترق وعلامات كتلك ستكون علامة مؤكدة سيئة لسقوط المطر
    Kahrolasi İngiltere'de... yağmura bu kadar ihtiyaç duyacağını... hiç düşünmezsin değil mi! Open Subtitles لا تتصور أبداً الحاجه للمطر ملحه جداً ولكن ليس فى انجلترا اللعينة
    Orada olmak, şiddetli yağmura ve doluya bağlı olmak, atmosfere bağlı olmayı hissetmek demek. TED إن وجودها يعني التواصل مع الأمطار والأمطار الثلجية والشعور بالتواصل مع غلافنا الجوي
    yağmura yakalanacağız diye korkmuştum, fakat hava iyi olacak gibi. Open Subtitles كنت أخشى أنه لربما لدينا مطر لكن, يبدو أن كل شيء على ما يرام
    yağmura ve karanlığa rağmen iyi kullanıyordu. Open Subtitles بشكل جيد مفاجئ على الرغم من المطر والظلام.
    Mikey, içeride kal. Brand, astımı tutarsa yağmura çıkmasını istemiyorum. Open Subtitles ميكي، يبقى في الداخل براند، لدى أخيك الربو، أنا لا أريده أن يخرج في المطر
    Siyah yağmura yakalandı, bomba değildi. Open Subtitles لقد كان المطر الأسود الذي أصابها ليست القنبلة
    yağmura rağmen dışarıda bekledik. Open Subtitles كان المطر ينهمر بشدة ولكننا كنا ننتظر فى الخارج
    Nasıl bakakalırsınız yağmura Open Subtitles كيف تستطيعون البقاء هكذا و التحديق في المطر
    Biraz yağmura aldırmazsan oraya kadar yürüyebiliriz. Open Subtitles يمكننا المشي إذا لم تمانعي القليل من المطر
    Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın Open Subtitles إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر.
    Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın Open Subtitles إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر.
    Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın Open Subtitles إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر.
    Rüzgara, yağmura, ülkelerine dua ediyorlar. Open Subtitles يدعون لكل رب موجود, يدعون للرياح يدعون للمطر, يدعون للوطن
    yağmura doğru bakarken ağzına su kaçıp boğulan hindimizi anımsatıyor bana. Open Subtitles يذكرني بذلك الديك الرومي الذي كان عندنا الذي غرق وهو ينظر للمطر
    Biz sadece yağmura güvenebiliriz. Open Subtitles إننا نعرف المشاكل يمكننا الاعتماد فقط على الأمطار
    Ritimlerini artırdıklarında ise, yağmura dönüşürler yavaşça. Open Subtitles و بينما هي تتراقص فوقنا تتحول تدريجياً إلى قطرات مطر
    En azından 5 cm, hatta 8 cm yağmura ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج على الاقل من 5 الى 7 سنتمر من الامطار
    Bazen de çiçeklerin açması için yağmura gerek kalmıyor. Open Subtitles ليست هناك حاجة للأمطار ليتفتح الزهر
    Neyse akıllarımızı, şehrimizin hararetini söndürecek yağmura odaklayalım. Open Subtitles دعونا نوجه أذهاننا نحو التفكير بالمطر لتبريد جبين مدينتنا المحموم
    Ama tohumları bir sonraki yağmura dek yaşıyor. Open Subtitles لكن بذورهم حيه, جاهزه ان تعود حيثما هطل المطر,
    Sokakların tozunu alacaksa sağanak yağmura aldırış etmem. Open Subtitles أنا لا مانع هطول الامطار لتنظيف الغبار عن الشوارع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more