"yaşadığımız dünyada" - Translation from Turkish to Arabic

    • في العالم الذي نعيشه
        
    • نعيش في عالم
        
    • العالم الذي نعيش فيه
        
    Ama öyle sanıyorum ki bugün yaşadığımız dünyada, çok daha derin bir etkisi var. TED غير أنني أعتقد ولا سيما في العالم الذي نعيشه اليوم أن لتلك الآثار صدىً واسعاً.
    Ancak bugün yaşadığımız dünyada, büyüyen ayrım ve eşitsizliklerle, tatminsizlik ve yabancılaşmayla bu soruları sorup onlara yanıt aramak ve yalnızca zenginlik değil merkezinde refah olan bir toplum vizyonu yaratmak daha önce hiç olmadığı kadar önemli. TED إلا أنه في العالم الذي نعيشه اليوم ومع تزايد الانقسامات وعدم المساواة ومع وجود السخط والنفور فإنه من المهم جداً أكثر من أي وقت مضى أن نسأل ونجد الإجابات على هذه الأسئلة والنهوض برؤية تمنح المجتمع الرفاهية، وليس في صدارتها الثراء فحسب.
    Bugünlerde, yaşadığımız dünyada -biz bolluk içinde, sanayileşmiş vatandaşların umut edebileceğinin en iyisi, umduğunun en iyisi olmasıdır. TED حالياً ، في العالم الذي نعيشه الآن، نحن المواطنون مرفهين، عندما الكمال يكون التوقع-- فأقصى ما يمكنكم أن تأملوه هو أن تكون الأشياء جيدة كما تتوقعونها أن تكون.
    İşte damgalanma bu, çünkü ne yazık ki yaşadığımız dünyada eğer kolunuzu kırarsanız herkes alçınızın üstüne adını yazmak üzere yanınıza koşar ama insanlara depresyonda olduğunuzu söylerseniz, diğer tarafa koşarlar. TED تلك هي وصمة العار، لأنّنا لسوء الحظ، نعيش في عالم حيث إذا قمت بقطع ذراعك، فإنّ الجميع يركض لرؤية حالتك، ولكن إذا قلت للناس أنّك مكتئب، يركض الجميع في الإتجاه المعاكس.
    Şu an yaşadığımız dünyada ahlak çeteleri, sosyal medyada toplanıyor ve çığ gibi büyüyorlar. TED إننا نعيش في عالم حيث حشود الغوغاء تتجمع على مواقع التواصل الاجتماعي وتتضافر كما العاصفة.
    Steve, üzerinde yaşadığımız dünyada çocuklarını kaybetme korkusuyla... ebeveynler öyle paranoyaklaşmışki onlara tasma takacak duruma gelmişler Open Subtitles (ستيف)، نحن نعيش في عالم حيث يشعر الأهل بالذعر... من فقدان أطفالهم و يرغبون في ربطهم لكي
    Lütfen Elızabeth. yaşadığımız dünyada başkalarının duygularını anlamamız imkansızdır. Open Subtitles من المستحيل في هذا العالم الذي نعيش فيه أن نتسامح مع الاخرين
    yaşadığımız dünyada birinin hareketleri diğerlerinin hayatlarını etkiliyor. Open Subtitles في العالم الذي نعيش فيه تصرفات الشخص الواحد تؤثر على حياة الآخرين
    Sana yaşadığımız dünyada hassas insanlara yer olmadığını söylememe gerek yok. Open Subtitles لست بحاجة لإخبارك أن في هذا العالم الذي نعيش فيه ليس هناك مكان للشخص الهش.
    Şimdi yaşadığımız dünyada Pazar öğleden sonra dünyasında bir fincan bitkisel çay içmek, bir eski kitap okumak, pencere yanında dinlenmek sona erdi. TED العالم الذي نعيش فيه الآن، عالم شرب شاي الأعشاب بعد ظهر الأحد، وقراءة كتاب قديم والاسترخاء خارجاً بجانب الشرفة قد انتهى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more