| Kadının bebeği hastaymış, ölüyormuş. Emily, kadının yaşam gücünü çocuğa bağlayan bir büyü yapmış. | Open Subtitles | طفل السيّدة كان مريضاً يحتضر، فأجرت (إيملي) تعويذة تربط قوة حياة الأم بإبنتها |
| Kadının bebeği hastaymış, ölüyormuş. Emily, kadının yaşam gücünü çocuğa bağlayan bir büyü yapmış. | Open Subtitles | طفل السيّدة كان مريضاً يحتضر، فأجرت (إيملي) تعويذة تربط قوة حياة الأم بإبنتها. |
| Avının yaşam gücünü ele geçirmek. | Open Subtitles | -تحصد قوة حياة فريستك |
| Bu bıçakla, senin yaşam gücünü serbest kılmak için kanımı sunuyorum. | Open Subtitles | بهذه السكين سأطلق سراح دِمائي لتحرير قوة حياتك |
| Bu bıçakla, senin yaşam gücünü serbest kılmak için kanımı sunuyorum. | Open Subtitles | بهذا السكين سأطلق سراح دِمائي لتحرير قوة حياتك |
| - Ruhunla beslenip yaşam gücünü tüketirler. | Open Subtitles | يتغذى على روحك, ويمتص قوة حياتك أجل |