"yaşamayı seviyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أحب العيش
• أحب أن أعيش
• احب العيش
• أعيش على

Her nasılsa, halen ayakta duruyor. Onun yakınında yaşamayı seviyorum.
بطريقة أو بأخرى مايزال قائماً أحب العيش بالقرب منه

Seattle'da yaşamayı seviyorum ama ne bileyim Wisconsin'de ufak bir kasabada büyüdüm.
حسناً , أحب العيش في سياتل و لكنني لا أعرف لقد.. ترعرعت في بلدة صفيره في ويسكونسن

Evet, burada yaşamayı seviyorum, fakat bu onunla birlikte olduğum için değil.
أنا أحب العيش هنا و هذا ليس السبب في بقائي معها

Ne de olsa, yeni bir araba kullanıp iyi bir dairede yaşıyorsun. İyi yaşamayı seviyorum. İtirazın mı var?
تعيش فى شقة فاخرة - أحب أن أعيش فى بحبوحة , ألديك مانع ؟

Evet. Burada yaşamayı seviyorum.
نعم , احب العيش هنا , بالقرب من المدينة المجاورة

Kendi başıma yaşamayı seviyorum, bir kuş kadar özgür olarak.
أعيش على طريقتي, طليقة كالطيور

Basket Köyünde bulunan Amerika'da ki en büyük sepetin ev sahibi olan şehirde yaşamayı seviyorum.
أحب العيش بمكان الذي المنزل بالنسبةِ للعالمِ له سلة كبيرة الحجم .تقع في سلةِ القرية بأمريكا

Sahile yakın yerlerde yaşamayı seviyorum.
أنّي أحب العيش بالقرب من الشاطئ،

Karavanımda yaşamayı seviyorum. Senin için bir sakıncası var mı?
أنا أحب العيش في مخيمي هل هذا يناسبك؟

Resmi şarkısı "Hang On, Sloopy" olan bir yerde yaşamayı seviyorum.
أحب العيش بمكانٍ "الذي غنيّت بها "هانق أون , سلوبي .الأغنية الرسمية بالولاية

- Ama burada yaşamayı seviyorum.
ولكن أنا حقا أحب العيش هنا. جيد.

Burada yaşamayı seviyorum. Ya sen?
أحب العيش هنا، وأنتِ؟

- Evet. Seninle yaşamayı seviyorum.
كم أحب العيش معك أنا متشوقة لعودة (جورج) الليلة

Ama ben teknede yaşamayı seviyorum.
أحب العيش علي مركب, لذا 000

Daha iyi bir evde yaşamayı seviyorum.
أحب العيش بمنزل أكثر

Şey, yalnız yaşamayı seviyorum.
أحب العيش وحدي

-böyle yaşamayı seviyorum.
- لكن أحب أن أعيش على الحافة -

- Tehlikeli yaşamayı seviyorum.
(على غرار شون كونري ) : أنا أحب أن أعيش بشكل خطير.

Kıyıda yaşamayı seviyorum toprağın suyun balın kıyısında.
..... احب العيش على حافة اليابسه