O anda, Yaşamla ölüm arasındaki çizgi "saç teli kadar ince"ydi. | Open Subtitles | ،بذلك المكان, الحد بين الحياة والموت .كان دقيقاً كدقة شعرة مفردة |
Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu. | Open Subtitles | هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته |
Kalk da şu çuvalları yığ, pislik. Bizim için, Yaşamla ölüm arasındaki ayrımı ifade ediyorlar! | Open Subtitles | كدس هذه الزكائب يا نجَس فقد تكون الفارق ما بين الحياة والموت بالنسبة لنا |
Fakat çok daha soğuk iklimlerde dağın herbir noktasını bilmek Yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi demektir. | Open Subtitles | ، ولكن في المناخات الابرد معرفة كل إنج من جبلك .يُمكن أن يعني الفرق بين الحياة والموت |
Yaşamla ölüm arasındaki fark bazı insanlar için çok önemli olabiliyor. | Open Subtitles | يمكن ان يكون الفرق بين الحياة والموت لبعض الاشخاص |
Yaşamla ölüm arasındaki farkı belirleyen ince bir detay. | Open Subtitles | ميزة دقيقة هي التي تجعل فارق بين الحياة والموت |
Ben şu an Yaşamla ölüm arasındaki bir noktadayım karşımda tam bir milyar dolarlık bir anlaşma var. | Open Subtitles | ...حسناً, أنا بين الحياة والموت في صفقة ببلايين الدولارات |
Bir cesedi canlandırarak Yaşamla ölüm arasındaki sınırı aşıyorsun. | Open Subtitles | لقد تجاوزت الحد الفاصل بين الحياة والموت. بإعادة إحياء جثة! |
Kapıyı açtığınızda, Yaşamla ölüm arasındaki dengeyi bozdunuz... ve onu uyandırdınız. | Open Subtitles | حين فتحتِ الباب أفسدتِ التوازن... بين الحياة والموت وأيقظتِها |
Bugün, Yaşamla ölüm arasındaki farkı öğrenecek. | Open Subtitles | ما سيسمعه اليوم... هو الفرق بين الحياة والموت... . |
Araf, Yaşamla ölüm arasındaki bir yer. | Open Subtitles | (المتاهه) تتواجد في الوقت بين الحياة والموت |