"yaşattığım" - Translation from Turkish to Arabic

• تمرين
• الذي سببته
• تمرّين
• وضعتك في
• تخوضه
• سبّبته

Ayrıca aklından geçenin aksine, sana bunları yaşattığım için özür dilerim.
وعلى خلاف ما قد تعتقدينه, أنا آسفة لجعلك تمرين بهذا

Sana yaşattığım onca şeyden sonra hayatımızı beklemeye almamız saçmalık.
لا ينبغي علينا أنا نضع حياتنا على المحك وخاصة بعد ما جعلتك تمرين به

Bu gece sana ve karına yaşattığım acı için beni affedersin.
تستطيع أن تسامحني عن الألم الذي سببته لك ولزوجتك الليلة

Söyleyeceğim hiçbir şey size yaşattığım acıyı hafifletmeyecek.
لا شيء يسعني قوله يخفف الألم الذي سببته لكم

Bütün bunları sana yaşattığım için özür dilerim.
آسفٌ لجعلك تمرّين بكل تلك الظروف.

Seni çok seviyorum ve sana zor anlar yaşattığım için üzgünüm.
إلهي, انا أحبك جداً أنا اسفة لاني وضعتك في هذا الجحيم

Ona yaşattığım onca şeyden sonra en ufak bir şans bile istiyorsam onun güvenini geri kazanmalıyım.
لكن بعد كل الهول الذي جعلتها تخوضه إذا أردت أي فرصة لذلك علىَ إستعادة ثقتها , صحيح ؟

Sana yaşattığım onca sıkıntıdan sonra bir sebep de göremiyorum.
لا أرى أي سبب يجعلكِ تفعلين, ليس بعد كل شيء سبّبته لكِ.

Sana yaşattığım her şey için çok özür dilerim.
أنا آسف جدا لكل ماجعلتك تمرين به

Sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm.
آسفة , أني جعلتكِ تمرين بكل هذا

Sana böyle bir şey yaşattığım için üzgünüm. İlaç etkisini gösterince yatışacaktır.
انا اسف لجعلك تمرين بكل هذا

Sana bunları yaşattığım için üzgünüm.
آسف أنّني جعلتكِ تمرين بهذا.

Ve size yaşattığım acılar için tüm kalbimle özür diliyorum.
انا حقا اسفه من اعماق قلبي عن الألم الذي سببته لكم

Annemle sana yaşattığım onca acıyla, isyancılarla bir ilgin olduğunu düşündüğüm için özür dilerim.
أنا آسفة للتفكير بأن كان لديك علاقة , مع المتمردين ولكل الآلم الذي سببته لك ولأمي

Sana yaşattığım utanç için beni affet.
إغفري لي كل العار الذي سببته لكِ

Sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm.
انا آسف جداً لأني جعلتك تمرّين بهذا

Sana bunları yaşattığım için özür dilerim.
و أنا آسفة جداً. أني وضعتك في مثل هذا الموقف.

Sana yaşattığım her şey için suçlu hissediyorum, şimdi bir araya geldik ve...
كنت اشعر بالذنب تجاه كل ما جعلتك تخوضه و.. والآن منذ ان عدنا معاً أنا..

Ruhumun bu kötü kısmını yaşattığım bazı acıları telafi etmek için feda ettim.
ضحّيتُ بجانبي الشرير من روحي... لأعوّض عن بعض الأذى الذي سبّبته