"yaşayacaktır" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيعيش
        
    • فسيعيش
        
    Sevgisini sunan herkes, bir başkasının kalbinde yaşayacaktır. Open Subtitles أيّ شخص أعطى حبّاً سيعيش في قلبِ شخصٍ آخر
    Hastalığın ne olduğunu bildiğimiz takdirde tedaviye ihtiyacı olsa da, yaşayacaktır. Open Subtitles لا باس الآن نعرف ما الخطب سيحتاج لعلاج لكنه سيعيش
    Bana iman eden kişi, ölse de, yaşayacaktır. Open Subtitles ... هوالذيصدقنىفي ... معانهكان ميت ... رغم ذلك سيعيش...
    "Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacaktır." Open Subtitles من ياكل هذا الخبز سيعيش للابد
    Sorun değil, yaşayacaktır. Open Subtitles لا بأس.. فسيعيش..
    Mirası burada, bizimle sonsuza dek yaşayacaktır. Open Subtitles والذي سيعيش إرثه معنا للأبد
    Meleklerin görkemi altında yaşayacaktır. Open Subtitles سيعيش في مجد الملائكة
    Güçlü biriyse, yaşayacaktır. Open Subtitles إن كان قويًا، سيعيش.
    Dayanırsa, yaşayacaktır! Open Subtitles ! إذا صمد.. فسيعيش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more