Bir Hıristiyan olarak Tanrı bu muhteşem gezegeni biz yaşayalım diye yarattı ve yaşayan bütün canlılarla birlikte sorumluluğunu bize verdiğine inanıyorum. | TED | كمسيحية، أؤمن بأن الله خلق هذا الكوكب العظيم الذي نعيش فيه وحملنا مسؤولية كل شيء حي يعيش عليه. |
100 yıl hep birlikte mutlu yaşayalım demek. Tüm aile. | Open Subtitles | تعنى أننا يجب أن نعيش سعداء كعائلة لمائة عام |
Aman ne güzel. Oldu olacak tamamen kuralsız yaşayalım. | Open Subtitles | نعم هذا رائع، دعنا نعيش حياتنا بدون قواعد على الأطلاق |
Gökyüzü çok güzel. Hayatımızın son günüymüş gibi yaşayalım. | Open Subtitles | السماء جميلة جداً لنعش وكأن ليس هناك غداً |
Derim ki, bize para versinler. Onlar sayesinde yaşayalım. | Open Subtitles | أقول، ليمحنناالمال، لنعيش على ظهورهن لفترة ما |
Çölde yaşayalım. Orada gün batımının mavi altın rengi, ışığını saçlarına... | Open Subtitles | سنعيش في الصحراء، حيث الضؤ الازرق الذهبي للغروب يسقط على شعركِ... |
Hayat, hakkında düşünmek için çok kısa. Sadece yaşayalım. | Open Subtitles | الحياة قصيرة جداً لكي تقضيها بالتفكير بشأنها، دعينا فقط نعيشها |
Biz de yaşamımızda bu yolda gidelim, çalışalım ve yaşayalım. | Open Subtitles | و الآن علينا محاولة أن نعيش حيواتنا بتلك الطريقة |
Kim olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım halimiz katillerin merhametine kalmış. | Open Subtitles | أياً كنا، وأينما كنا فنحن نعيش وفقاً لنزوات القتلة |
Yani, üzgünüm, tabii ki ama neden onların zorluklarını yaşayalım ki? | Open Subtitles | أقصد، أنا آسف، بالطبع أنا كذلك لكن لماذا يجب أن نعيش من خلال حياتهم؟ |
Korku ve nefret olmadan hayatı dolu dolu yaşayalım. | Open Subtitles | و الآن دعونا نخرج و نعيش حياة كريمة, بلا خوف و بلا كره |
Yani diyorsun ki anı yaşayalım ve hayat ne getirirse ona bakalım. | Open Subtitles | تقصدين أن نعيش اللحظة و نقدر الحياة كما تأتي |
haydi harika bir hayat yaşayalım bilindik bir şekilde önümüzde uzun bir ömür var | Open Subtitles | دعونا نعيش في عجب من جاذبية مشتركة كل ما سمح وقتا طويلا |
Peki, ama o zamana kadar birkaç yıl daha şu "Yapacaklar mı, yapmayacaklar mı?" şeklinde ki seksüel heyecanı yaşayalım. | Open Subtitles | حسنا,ولكن حتى ذلك الحين دعينا نعيش بهذا التوتر الجنسي |
Hepimiz görgülü insanlar olduğumuza göre, görgülü bir şekilde yaşayalım. | Open Subtitles | منذ أننا جميعا اصبحنا كالمزارعين دعونا نعيش مثلهم |
Beraber gidelim. Beraber yaşayalım. | Open Subtitles | لنرحل معاً لنعش سوياً |
Kutsal bir an yaşayalım. | Open Subtitles | لنعش لحظة مقدسة |
Yani diyorsun ki, muhteşem işimizi bırakalım ve Carny'ler gibi, artık bir otobüsün içinde yaşayalım. Yapma. | Open Subtitles | دعني أستوضح الأمر، تريدنا أن نبيع عملنا المزدهر لنعيش في حافلة، مثل الرحّالة؟ |
Eğer bir haftam varsa o haftayı yaşayalım, bilirsin? | Open Subtitles | . لدي أسبوع حسنا , لنعيش هذا الأسبوع , كما تعلمون ؟ |
Haydi... elini koy üstüne. Hep dost olarak yaşayalım. | Open Subtitles | إبسط يدك على هذا سنعيش جميعا معا كأصدقاء |
Yaşam Hayattakiler İçindir, Sevgilim, O Zaman yaşayalım Onu-! | Open Subtitles | و الحياة لهؤلاء الذين يعيشونها لذا دعينا نعيشها |
Sana şu an bu sırrı söylüyorum çünkü annemiz ve babamızın biz yaşayalım diye kendi hayatlarını feda ettiğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | هذا سرّ أبوح لك به الآن لأنّي أودّك أن تدركي أن أبانا وأمنا ضحّيا بحياتيهما لكيّ نحيا. |
Lütfen, şimdi gözlerimizi kapayalım ve sessiz anı yaşayalım. | Open Subtitles | لنغمض اعيننا لنحظى بلحظة صمت أقفلوا اعينكم و أبقوها كذلك |
Çekip gidelim ve karavanda yaşayalım. | Open Subtitles | بجديه، نحن سنهرب بعيداً ونعيش في عربه متنقله |
Bugün bu değişikliği yapalım ki yarın daha iyi yaşayalım. | TED | إننا بحاجة إلى تحويل اليوم حتى نتمكن من العيش غدا. |