"yaşlı bir adamla" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع رجل عجوز
        
    • مع كبير في السن
        
    • الرجل البالغ من العمر
        
    • الرجل العجوز الذي
        
    • رجل أكبر
        
    Kimse yaşlı bir adamla uğraşmak istemiyordu, o yüzden dikkatlerini çekmek için epey çabaladım. Open Subtitles لذا لا أحد يريد التعامل مع رجل عجوز لذا كان عليّ حقاً أن أبذل جهداً لكي أجذب انتباههم
    Beni aptal gibi görüneyim diye yaşlı bir adamla kavgaya sokuyorsun. Open Subtitles أوه، أنت مجرد محاولة لدفع لي في قتال مع رجل عجوز لذلك تبدو أحمق.
    Dünyanın kurtarılmasına yardımcı olmak için Wall Street'ten gelen bir iş teklifini reddettim ve şu an aletini kaldıramayan yaşlı bir adamla yataktayım. Open Subtitles لقد التَحقت بستانفورد لقد رفضت وظيفة واال ستريت لكي أساعد العالم والان أنا فى السرير مع رجل عجوز
    Yani biri sana yeterince para verse yaşlı bir adamla yatar mıydın? Open Subtitles مع كبير في السن لو دفع لك أحدهم ما يكفي؟
    Ve daha sonra fakir yaşlı bir adamla seviştiğini öğrenince, işte o zaman buna "Skyler gibi yapmak" diyeceğiz. Open Subtitles ثم عندما تكتشف التي نامت مع الرجل البالغ من العمر هذا هو الفقراء، نحن سوف نسمي ذلك "سحب سكايلر".
    Neyse, uzun lafın kısası, yaşlı bir adamla tanıştım. Rahipti. Open Subtitles لقد التقيت ذلك الرجل العجوز الذي كان كاهناً
    Sence yaşlı bir adamla genç bir kadın cinsel olarak uygun olabilir mi? Open Subtitles هل تعتقد بأن الشابه متوافق جنسياً مع رجل أكبر سناً منها؟
    Benim gibi yaşlı bir adamla güvende olacağını biliyor. Open Subtitles تعرف أنها ستكون بأمان مع رجل عجوز مثلى
    Zamanını benim gibi yaşlı bir adamla harcadığın için teşekkür ederim. Open Subtitles أشكرك لتضييع وقتك مع رجل عجوز مثلي
    Ama şu an yaşlı bir adamla yaşıyor. Open Subtitles ولكن الأن أنها . تعيش مع رجل عجوز
    - Bir süredir, çok yalnız geri dönüşü Sam ve onun için çılgınca bir şeydi ama şu an yaşlı bir adamla yaşıyor. Open Subtitles . أنها وحيدة أتعلمين ، اعتقد أن فى وقت ما هى و(سام) ، كانت نزوه ولكن الأن أنها . تعيش مع رجل عجوز
    Onun gibi yaşlı bir adamla büyüdüm. Open Subtitles لقد نشأت مع رجل عجوز مثله
    Barney sakallı kadınla işi pişirirken ben yaşlı bir adamla intikam seksi yaptım. Open Subtitles مارست علاقة انتقام مع رجل عجوز بينما (بارني) يقبل امرأة بلحية.
    Cesetleri hazırlayan yaşlı bir adamla. Open Subtitles هارلن " مع رجل عجوز " يحضر الجثث
    Yani biri sana yeterince para verse yaşlı bir adamla yatar mıydın? Open Subtitles -إذا، تقول أنّك ستنام مع كبير في السن لو دفع لك أحدهم ما يكفي؟
    İnsanların yaşlı bir adamla bir Çinlinin Buford M. Wallace'ı dövüp hapistekini de yanlarına alıp Open Subtitles هل تعتقد أن الناس هم ستعمل نعتقد... أن الرجل البالغ من العمر... والرجل الصيني...
    Drogan adında yaşlı bir adamla ilgili. Open Subtitles إنها عن ذلك الرجل العجوز الذي يدعى (دروجان)،
    yaşlı bir adamla çekilmiş, belkide Babasıdır. Open Subtitles كانت بصحبة رجل أكبر سناً ربما يكون أبيها
    "yaşlı bir adamla çıkmak geçerli bir hayat deneyimidir." diyen kimdi? Open Subtitles هل انت فاقد لعقلك اللعين ؟ من هو الشخص الذي قال "مواعدة رجل أكبر سناً هو خبرة حياتية صحية " وأنا أقتبس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more