"yaşlandım" - Translation from Turkish to Arabic

    • عجوز
        
    • كبرت
        
    • عجوزاً
        
    • أنا كبير
        
    • أصبحت كبيرا
        
    • مسن
        
    • مسنة
        
    • في السن
        
    • عجوزة
        
    • كهل
        
    • كبير السن
        
    • عجوزا
        
    • انا كبير
        
    • أنا أكبر سنا
        
    • كبرتُ
        
    Ahh, yaşlandım artık, çok yoruldum hurda yığını olmayı bekliyorum. Böyle konuşma. Open Subtitles انا امراة عجوز ومتعبه مستعدة للموت وحسب لاتتحدثي هكذا
    Çünkü çok fazlalar. Ve onlarla savaşmak için artık yaşlandım Open Subtitles لأن هناك الكثير منهم هنا ولأنى أصبحت عجوز على مواجهتهم بمفردى.
    Ama yaşlandım ve oğlumun da yaşlanmasını istedim o yüzden vazgeçtim. Open Subtitles لكنني كبرت و أريد لفتاي أن يكبر لذلك توقفت
    Benim "ilk hayatım" olarak adlandırdığım hayatta... yaklaşık 35 yaşıma kadar yaşlandım... yani sizin gördüğünüz adam. Open Subtitles في ما أسميه اول عمر لي كبرت حتي 35 عاماً ما ترونه الآن
    Sanırım oralara girmek için fazlasıyla yaşlandım. Open Subtitles أعتقد بأنني أصبحت عجوزاً للقيام بالزحف داخل الكهف
    Kolayca pes etmek istemiyorum. Çünkü artık çok yaşlandım. Open Subtitles وسأكون بقربك لفترة طويلة لأني عجوز ينعم بصحة كبيرة، إتفقنا؟
    Kitaplarım satmaya devam etti ancak piyasayı yeni çocuklar doldurdu ve ben yaşlandım. Open Subtitles تواصل كتبي بالبيع, ولكن أطفالي الجدد يلعبون بالأرض وأنا عجوز
    "Bu kadar kısa sürede, nasıl bu kadar çok yaşlandım?" TED وكانت تقول: "كيف لي أن أصبح عجوز بهذه السرعة؟"
    Yeni bir iş bulmak için çok yaşlandım. Open Subtitles أنا عجوز جداً لأعثر على وظيفة آخرى
    Elbette aptalım ve acı çekiyorum. yaşlandım. Open Subtitles بالطبع أشعر بالخدر واتألم فأنا عجوز
    yaşlandım ve oyundan çekileli uzun zaman oldu. Open Subtitles أنا عجوز وقد تركت اللعبة منذ وقتٍ طويل
    - yaşlandım ve değiştim. - Beni merak ettiğin için mi geldin? Open Subtitles لقد كبرت وتغيرت هل أتيت لرؤية مارتا وهي تموت؟
    Gördüğünüz gibi, başka bir adamın mutlu karısı olarak, zarafetle yaşlandım. Open Subtitles كما ترين، لقد كبرت بشكل جيد كزوجة سعيدة لرجل أخر.
    Onu ben yarattım. yaşlandım ve saygın biri oldum, ama kimseye yük olmadım. Open Subtitles كلما كبرت كلما شعرت بتحسّن حول نفسي ..
    Çok komik. 10 yıl yaşlandım. Open Subtitles لطيف للغاية ، لقد كبرت عشر سنوات فحسب
    Dedi ki: "Ben yaşlandım ama hala benimle flört ediyorsun" Ben de dedim ki: Open Subtitles قالت له: "أصبحتُ عجوزاً بالفعل لكنك لا زلت تغازلني"!
    Şimdi de, keyfini çıkarmak için yaşlandım. Open Subtitles والأن أنا كبير جدآ بالسن للإستمتاع بذلك.
    - Çok değişmemişsiniz. - yaşlandım artık. Open Subtitles أنت لم تتغير على الإطلاق لقد أصبحت كبيرا جدا
    Ben burnumu ait olmadığı yerlere sokamayacak kadar yaşlandım. Open Subtitles أنا مسن و متعب للغاية، لكي أحشر أنفي فيما لا يخصني.
    Deniz gibi hareket eder, ama hep aynıdır. Bırak beni, yaşlandım ben. Open Subtitles إنه يتحرك كماء البحر, لكنه لا يتغير أبداً دعني وشأني, إني امرأة مسنة الآن
    Değişmez olur muyum? yaşlandım artık. Open Subtitles بالتأكيد تغيرنا نحن الآن قوم كبار في السن
    yaşlandım ben. Open Subtitles تفوح منك رائحة العرق قليلا انا عجوزة
    - Bu kadar yaşlandım mı? Open Subtitles ـ هل أنّي كهل لهذه الدرجة؟
    Şey tabii ki çok yaşlandım, o yüzden aynı görünmüyorum. Open Subtitles حسنا ، لقد أصبحت كبير السن بالطبع ، لذا فأنا لا أنظر إلى نفسي
    Tekrar başlamak için çok yaşlandım. Open Subtitles أنا عجوزا للبدء من جديد.
    yaşlandım, kuvvetsizim, eski gücümü kaybettim. Porthos! Open Subtitles انا كبير فى السن ، انا ضعيف لقد ضعفت قواى
    Şimdi yaşlandım. Benim para ödemem gerekirdi. Open Subtitles الأن , أنا أكبر سنا , علي أن أدفع.
    yaşlandım mı yoksa bunca yıldan sonra ilaç mı beni değiştirdi bilmiyorum. Open Subtitles ولا أعلم إن كان أخذي له طوال هذه السنوات قد غيَّرني. أم أنّي كبرتُ بالسن فحسب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more