yaşlanmaktan korktuğunu söylüyor. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّها خائفةُ من الشيخوخة و الكبر |
Kulübedeki gizemli adam, ne yaşlanmaktan ne de unutulmaktan korkan bir ölüydü. | Open Subtitles | رجل اللغز لم يكن شبحا أو رجل يخاف من الشيخوخة |
Basit yaşantısından bıktı ve üstün zenginliğinin bile onu acı çekmekten, ...yaşlanmaktan ve hastalık geçirmekten kurtaramayacağını düşündü. | Open Subtitles | فقد أصبح ملولاً من حياته اليسيرة ،متأملا بعمق أنه رغم ثرائه النسبي إلا إن هذا لن يمنعه عن المعاناة أو الشيخوخة أو المرض |
Ben ölümden korkmuyorum, yaşlanmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخشي الموت، أنا أخشى الشيخوخة. |
yaşlanmaktan o kadar korkuyoruz ki, mani olmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نخاف جدا من التقدم في العمر نفعل كل مافي وسعنا لكي نتجبنه |
yaşlanmaktan endişelenmiyorum. O karakterde biri değilim. Ama saçım seyreliyor. | Open Subtitles | وأنا لا يقلقني التقدم في السن أنا لست واحداً من هؤلاء الشخصيات |
Bizi yaşlanmaktan koruyan bir büyü yaptı, ta ki biz onun gücünü ve Ejder Yüzüğü'nü miras bırakacağı büyücüyü bulana kadar. | Open Subtitles | لقد ألقى بسحرٍ علينا لمنعنا مِن الشيخوخة حتى نجد الساحر... الذي سيرث قواه... وخاتم التنين الخاص به.. |
Bizi yaşlanmaktan koruyan bir büyü yaptı, ta ki biz onun gücünü ve Ejder Yüzüğü'nü miras bırakacağı büyücüyü bulana kadar. | Open Subtitles | لقد ألقى بسحرٍ علينا لمنعنا مِن الشيخوخة حتى نجد الساحر... الذي سيرث قواه... وخاتم التنين الخاص به.. |
O halde, yaşlanmaktan bahsedelim. | TED | لذلك، لنتحدث عن الشيخوخة. |
yaşlanmaktan, hiçbirşey verememekten | Open Subtitles | خائفون من التقدم في السن خائفون من عدم قدرتنا على العطاء |
Ben sadece yaşlanmaktan ve özgürlüğümü kaybetmekten korkuyordum. | Open Subtitles | حتى بالرغم من أني كنت أحمقاً كبيراً معه إنما كنت فحسب... خائفاً من التقدم في السن |