Tüm göz yaşlarını döktüğün eve sonsuza kadar hapsettim. | Open Subtitles | وحاصرتُكِ للأبد في منزل دموعكِ كلها |
Göz yaşlarını sil ve yemeğe gidelim. | Open Subtitles | جففي دموعكِ ودعينا نحظى بعشاء |
Bu yüzden onlara yaşlarını sormadım. | Open Subtitles | لذا لم أسألهم ابداً عن اعمارهم |
İsimlerini ve yaşlarını gönder Garcia. Yolladım bile aşkım. | Open Subtitles | حسنا ، (غارسيا) ارسلي كل اسماء المشتبه بهم مع اعمارهم |
- İnsanlara yaşlarını sormak kibarca değildir. | Open Subtitles | هذا ليس أدب لسُؤال الناسِ حول عُمرِهم. |
Ben gözlerinde yaşlarını göremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أري الدموع فى عينيه. |
Babam, daha önce bir kez dahi ağlarken görmediğim adam göz yaşlarını sildi ve dedi ki: | Open Subtitles | أبي , الذي لم أره يبكي ابداً في حياتي :مسح دمعته وقال |
Biliyorum, ...keşke göz yaşlarını durdurmak için, ...onu kaybetmenin acısını dindirebilmek için söyleyebileceğim bir şeyler olsaydı ama yok. | Open Subtitles | كُنت آمل أن يكون لدىّ شيء يُمكنني قوله ، لإيقاف دموعكم ، للقضاء على الألم الناتج عن فقدانها |
Göz yaşlarını mendille sildi. | Open Subtitles | و لكن هذا هو المنديل الذي استعملته لمسح دموعه |
Şimdi sil göz yaşlarını. | Open Subtitles | لذا جففي دموعكِ. |
Göz yaşlarını görmelerine izin verme dedi. | Open Subtitles | قال لى "لا تدعيهم يروا دموعكِ" |
Onların gözlerindeki yaşlarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الدموع فى اعينهما |
Tüm hayatım boyunca bir kere bile ağladığını görmediğim babam göz yaşlarını sildi ve şöyle dedi... | Open Subtitles | أبي , الذي لم أره يبكي ابداً في حياتي مسح دمعته ...وقال |
Acını dindireceğim ve göz yaşlarını sileceğim. | Open Subtitles | "سأخفف آلمكم، وأمسح دموعكم". |
Kanepede yatıp salam dilimiyle göz yaşlarını silmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني تركه على الأريكة يمسح دموعه بقطع اللحم |
Göz yaşlarını kurulamak ve onu meşgul etmek için bana geri paslıyorsun. | Open Subtitles | لذا لتجفيف دموعه وإبقائه مشغولاً, تريدين إعادة رميه عليّ |