"ya da sadece" - Translation from Turkish to Arabic

    • أو فقط
        
    • أو مجرد
        
    • أو أنه
        
    • أو يمكن أن
        
    • أَو فقط
        
    • أو أنك فقط
        
    • أو ممكن أن
        
    • او يمكنك
        
    • او يمكننا فقط
        
    Öyle görünüyor ki başkalarından öğrenmede kopya ya da taklit Ya da sadece seyretme işlerine yaramıyor. TED يبدو أنهم يفتقدون القدرة على التعلم من الآخرين بالمحاكاة أو التقليد أو فقط بالمشاهدة.
    Ya da sadece havaalanı güvenlik görevlisi. TED أو فقط امرأة متعطلة في طابور التحقق الأمني بالمطار.
    1000 için 50’ye 50 şans ya da 2000, Ya da sadece 1500 ama kesin. TED إنه احتمال 50 إلى 50 بالمئة للحصول على ألف أو ألفين، أو فقط الألف وخمسمئة دولار بالتأكيد.
    Ve bir saat düzeneği gibi her gittiğimizde aynı erkek grubu orada oluyordu, ya sevdikleri berberde bekliyorlar Ya da sadece atmosferi soluyorlardı. TED وكما هي ساعة العمل، تكون هناك نفس مجموعة الرجال في كل مرة نذهب فيها، أكان الإنتظار لحلاقهم المفضل أو مجرد التمتع بالجو العام.
    Ya bankalar cahil ve CDO'ları nasıI değerlendireceğini bilmiyor Ya da sadece sahtekarlar, CDO'lar berbat halde ve bunu gizliyorlar. Open Subtitles إما أن المصارف تتجاهلها أو أنه لا تعي قيمتها إنهم محتالون سيئون.. إن الألتزامات الديّنيّة لا تساوي شيئاً, وهم يخفونها
    Ya da sadece bir iki aydır duruyor da olabilir, değil mi? Open Subtitles أو يمكن أن يكون هناك منذ بضعة أشهر أليس كذلك؟
    Ya da sadece savunduğum şeyleri küçümsediğin için mi? Open Subtitles أو فقط أشياء أنا تحملتها من أجل إحتقاركَ؟
    Bunun gibi on binlerce anımın olması Ya da sadece bu anın olması önemli değil. Open Subtitles لن يهمني لو كان لي 1000 لحظة مثل هذه أو فقط هذه اللحظة ,لأنه
    Sorun çözerken Ya da sadece bozuklukları sayarken bile insanlar kızdığını düşünüyor. Open Subtitles أجل، عندما تفكر أو تحل المشكلات أو فقط تعد أموالك، يظن الناس أنك غاضب.
    Bir de önden belirli kısımları Ya da sadece penis yakın çekimleri. Open Subtitles وسأفعل أيضًا واجهة جزئيّة، أو فقط عمليات تصوير لقضيبي.
    Kim olduğumu biliyorsun ve belki bu çok fazla ya da az Ya da sadece... Open Subtitles تعرف من أنا بحق وربما هذا ليس كافي أو أنه كثير جداً أو فقط
    Ya da sadece orada olduğumuzu ispat için bazı programları çalıştırabiliriz, ki benim gözdem Windows hesap makinesidir. TED أو فقط لإثبات وجهه النظر، نستطيع تشغيل برامج مثل المفضل لدي، the Windows Calculator
    Herhangi bir araştırma ekibinin yürütebileceğinden çok daha büyük projeler görüyoruz ki bu sıklıkla küçük gruplar halinde Ya da sadece bir kaç araştırmacının çalıştığı durumlara alışık beşeri bilimler için gerçekten yeni bir durum. TED ونحن نرى المشاريع التي تفوق قدرة فريق بحث واحد لعملها وهذا جديد للعلوم الإنسانية، التي تأخذ في كثير من الأحيان عادة العمل في مجموعات صغيرة، أو فقط مع اثنين من الباحثين.
    Öldüğünüzde, tek geriye kalan insanların hayatlarında bıraktığınız anılardır Ya da sadece kağıttaki birkaç sipariş. Open Subtitles " عندما ترحل كل ما تتركة ورائك هو الذكريات " " التي وضعتها في حياة الآخرين " " أو فقط بضعة سطور علي ورقة "
    Öldüğünüzde, tek geriye kalan insanların hayatlarında bıraktığınız anılardır Ya da sadece kağıttaki birkaç sipariş. Open Subtitles " عندما ترحل كل ما تتركة ورائك هو الذكريات " " التي وضعتها في حياة الآخرين " " أو فقط بضعة سطور علي ورقة "
    Yeterli derecece sofistike olmayan biri... çok cahil biri Ya da sadece aptal biri... artık şaşırmadığını düşünebilir... ve Bay Hearst'ın eğilimlerimden haberdar olduğunu... ve bunları önemsiz bulduğunu duyunca yeniden şaşırabilir. Open Subtitles رجل غير راق إلى حد كاف أو مجرد جاهل، أو غبي ببساطة تفاجأ إذاً لتكتشف على سبيل المثال
    Şef Ya da sadece bir oyundu Gerçek şu ki Open Subtitles اطلق عليه الأذى البسيط أو مجرد "اللعبة" ولكن الحقيقة هي
    Bu gerçekten geldiğini görüyor musun Ya da sadece birkaç küçük rotada mı olacak? TED هل تعتقد أن ذلك سيتحقق حقاً، أو أنه لن يصل إلا لبعض الطرقات المحورية؟
    Ya da sadece kızabilirsin. Open Subtitles أو يمكن أن تتصببي عرقاً هذا مناسب
    Gerçekten, biriyle tanışır tanışmaz Ya da sadece bir odanın iki ucunda ve bir göz temasıyla, gözlerinden ruhunu görebilsen. Open Subtitles حقاً، بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تقابل شخص ما، أَو فقط... عبر غرفة... وبتلك اللمحةِ الواحدة التي أنت يُمْكِنُ أَنْ إنظرْ في عيونِهم وشاهدْ روحَهم.
    Ya da sadece o cinayete dair hiçbir bilgiye ulaşamamışsınızdır.. Open Subtitles أو أنك فقط لم تستطع الحصول على معلومات بشأنها
    Ya da sadece bir deli. Open Subtitles أو ممكن أن يكون مجنون لعين، فهمت؟
    Ya da sadece bu trene biner.... ve geleceğini bilemezsin... Open Subtitles او يمكنك الذهاب في هذا القطار و حينها سوف لن تعرف
    Ya da sadece bir striptiz kulübüne gidebilirsiniz. Open Subtitles او يمكننا فقط الذهاب الى نادى تعرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more