Şöyle ki, teknoloji yabancılar arasında güveni sağlıyor. | TED | وهي أن التكنولوجيا هي تمكين الثقة بين الغرباء. |
Geri kalan hayatımı yabancılar arasında ve 200 sene geçmişte yaşamak için kendimi alıştırmam mı gerekiyordu? | Open Subtitles | هل عليّ التأقلم على العيش بقيّة حياتي ، بين الغرباء و بزمنٍ يسبق عالمي بـمائتي عامٍ ؟ |
Katılımcılar bunu yaptıktan sonra daha yakın hissetmişler ve birçok müteakip çalışma da Aron'un hızlı arkadaşlık kurallarını yabancılar arasında hızlıca güven ve samimiyet yaratma yolu olarak kullandı. | TED | فلقد شعر المشاركون بقربهم من بعضهم البعض بعد تجربة هذا، واستعملت العديد من الدراسات اللاحقة بروتوكول آرون كوسيلة لخلق نوع من الثقة والحميمية بين الغرباء. |
Bu yabancılar arasında nadiren olan bir şey. | Open Subtitles | وهذا نادراً جداً ما يحدث بين الغرباء. |
yabancılar arasında güzelliğine dikkat et. | Open Subtitles | حذار من جمالك بين الغرباء. |