| Gel gör ki, şatoya döndükleri anda yakışıklı adam yeniden uzaklara gitti. | Open Subtitles | لكن انظر فى وقت عودته الى القلعه الرجل الوسيم رحل عنها ثانيهً |
| Melinda bu nerede ve ne zaman çekildi? Ve yanındaki yakışıklı adam kim? | TED | ميليندا، متى وأين كانت هذة الصورة، ومن هو ذلك الرجل الوسيم بجانبك؟ |
| Hâlâ bu salondaki en yakışıklı adam olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت أَعتقد بأنك الرجل الوسيم في هذه الغرفة |
| Neale Donald Walsch. yakışıklı adam. 21. | Open Subtitles | نيل دونالد واش ,رجل وسيم ,عاش فى الجزء الاول من القرن 21 و |
| Arkadaşı o zaman, yarası olan yakışıklı adam. | Open Subtitles | صديقه إذاً , رجل وسيم مع ندبة. |
| Sanki arkadaki koca, yakışıklı adam bok gibi görünüyor. | Open Subtitles | مثل, تعلمين, كان هناك ذلك الشاب الوسيم الرائع، |
| Gel bakalım yakışıklı adam. | Open Subtitles | هيا أيها الوسيم |
| Gerçekten, Seo hocayı arabasıyla almaya gelen o yakışıklı adam mı? | Open Subtitles | الرجل الوسيم الذى إعتاد على إيصال المعلمة سيو؟ |
| Yeni tanıştığım o yakışıklı adam yanıma geldi ve bana: "çok güzel bir kadınsın" dedi. "biliyorum bu soru olacak, ama seni öpmemin ...bir sakıncası var mı?" diye sordu. | Open Subtitles | قال هذا الرجل الوسيم للتو: "انت جميلة" قد يبدو سخيفاً "لكن.. |
| Pekala, seni seviyorum! Allah rahatlık versin, yakışıklı adam! | Open Subtitles | حسنا انا احبك نم جيدا أيها الرجل الوسيم |
| Bu uzun ve yakışıklı adam bir kadına vurmak üzere! | Open Subtitles | هذا الرجل الوسيم والطويل يريد ضربي أنا المرأة أوه! |
| yakışıklı adam grupla dans edemez. | Open Subtitles | الرجل الوسيم لا يستطيع الرقص مع الفرقة |
| yakışıklı adam grupla dans edemez. | Open Subtitles | الرجل الوسيم لا يستطيع الرقص مع الفرقة |
| yakışıklı adam grupla dans edemez. | Open Subtitles | الرجل الوسيم لا يستطيع الرقص مع الفرقة |
| yakışıklı adam beni canavarlardan kurtardı. | Open Subtitles | رجل وسيم أنقذنى من الوحوش |
| "Zengin bir ailesi olan yakışıklı adam" demem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول "رجل وسيم من عائلة ثرية |
| yakışıklı adam, beni canavarlardan kurtardı. | Open Subtitles | رجل وسيم أنقذني من الوحوش. -لقد وصل . |
| Ne yakışıklı adam. | Open Subtitles | يا له من رجل وسيم! |
| Buradaki yakışıklı adam, benim oğlum. | Open Subtitles | هذا الشاب الوسيم هناك هو أبني. |
| Bu yakışıklı adam kim? | Open Subtitles | من هذ الشاب الوسيم هنا ؟ |
| O yakışıklı adam. Lokantada. | Open Subtitles | هذا الشاب الوسيم |
| Merhaba, yakışıklı adam. | Open Subtitles | مرحبًا، أيها الوسيم. |
| O köyün en yakışıklı adam olduğunu. | Open Subtitles | إنه أوسم رجل في القرية |