"yakışıklıyım" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسيم
        
    • وسامة
        
    • مظهري
        
    • ووسيم
        
    • وسيماً
        
    • أوسم
        
    • وسيمُ
        
    Nasıl da pervasızca yakışıklıyım, değil mi? Öpücük, bir öpücük ver! Open Subtitles سّيد أوستن ، أنت وسيم بشكل شيطاني قبلة ، قبلة واحدة
    Gencim, zenginim, sağlıklıyım üstelik yakışıklıyım. Open Subtitles انا شاب , انا غني , انا بصحه جيده وانا وسيم , وسيم جداً
    Gencim, yakışıklıyım hızlıyım, hoşum ve yenilmem mümkün değil. Open Subtitles أنا شابة ، وأنا وسيم ، ابن سريع ، وأنا جميلة ، ولا يمكن الفوز اذا اقتضى الأمر.
    İşlemlerinizi yapması için bir hemşire gönderirim. Kâğıt işiyle uğraşamayacak kadar yakışıklıyım ne de olsa. Open Subtitles سأحضر ممرضة لتسجلها بالمستشفى أنا أكثر وسامة من القيام بتلك الأعمال الورقية
    Tanrım, çok yakışıklıyım. Open Subtitles هل يبدو مظهري جيدا يا رجل ؟
    Güçlüyüm, yakışıklıyım, eşlerim yatakta can çekişiyor. Open Subtitles أنا قوي ووسيم, وزوجاتي يصرخن في فراشي.
    Anne. Ben her zaman yakışıklıyım. Open Subtitles أبدو وسيماً دائماً يا أمي
    - Pekala. Onu rahat bırakın. - yakışıklıyım. Open Subtitles حسناً أتركوه وشأنه أنا وسيم لا أستطيع فعل شيء بشأن ذلك
    Zenginim, yakışıklıyım sevmeye yetenekliyim ve en önemlisi nasıl parti yapılır, biliyorum. Open Subtitles أنا ثريّ, وسيم وعاشق موهوب والأهمّ, أنيّ أعلم
    yakışıklıyım, değil mi? Anladım Kontes. Open Subtitles أنا أفهم يا كونتيسة أنا رجل وسيم,أليس كذلك؟
    Kabul et, yakışıklıyım güzelim ve göze hoş görünürüm. Open Subtitles اعترفي, أنا وسيم أنا جميل, وسهل على العين أن تراني
    Ne diyeyim, yakışıklıyım. Open Subtitles حسناً، ماذا عساي أنّ أقول؟ إنني داعر وسيم.
    Yok, insanlar sırf çok yakışıklıyım diye gözlerini benden ayıramıyor diyordum. Open Subtitles لا , قلت بأن بعض الاشخاص العاديين لن يستطيعوا اشاحة ناظرهم عني لأنني وسيم جدا
    Ne olursunuz firavun hanımlar, evet, çok yakışıklıyım ama ben de tek bir erkeğim sonuçta. Open Subtitles رجاءً أيتها السيدتان الفرعونيتان، أنا وسيم جداً، لكنني رجل واحد وحسب.
    Onlara gözünü dikip, "Ne kadar yakışıklıyım." dermiş gibi bakıyorsun. Open Subtitles تحدق بهن وكأنك تقول شاهدن كم أنا وسيم
    Dur bir dakika, ben yakışıklıyım. Open Subtitles بالضبط إنتظر دقيقة ، أَنا وسيم
    Görüyorsunuz ki, çok yakışıklıyım. Open Subtitles حسنا, أنت ترى, أنا جدا, جدا وسيم
    Carlisle kadar ne yakışıklıyım, ne de başarılı. Open Subtitles ولَستُ وسيم ككارلايل، ليس كناجحِ.
    Sanırım şimdi daha yakışıklıyım. Open Subtitles اظن انني صرت اكثر وسامة
    Ben ondan çok daha yakışıklıyım. Open Subtitles أنا أكثر وسامة منه
    Ne düşündüğünü biliyorum ama ben daha yakışıklıyım. Open Subtitles اعرف ما تفكرين به لكني أوسم منه
    O kadar yakışıklıyım ki, bir an arka koltukta, Shaun Cassidy oturuyor sandım. Open Subtitles أَنا وسيمُ جداً، فكّرتُ شون Cassidy كَانَ يَجْلسُ في backseat.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more