Yakıcı ısı, erimiş kükürt dolu lav nehirleri! | Open Subtitles | .. الحرارة الحارقة الأنهار المتوقدة من الكبريت المنصهر |
İki tip cephane kullanıyor uranyum ve zırh delici Yakıcı fişekler. | Open Subtitles | هناك نوعان من الذخيرة... ذخيرة اليورانيوم المنصهر، والذخيرة الحارقة المخترقة للدروع. |
Ama acının aynı zamanda bir karakteri vardır; keskin, hafif, Yakıcı ve ağrılı gibi. | TED | ولكن للألم شخصية أيضاً مثل كونه حاد أو ممل أو حارق أو مؤلم |
Dip Yakıcı, burun kızartıcı, kovboy kokteyli. | Open Subtitles | حارق القاعدة .. طلاء الأنف مخلوط راعي البقر |
Ağustos ayında Ohio'da Yakıcı sıcak bir yaz günüydü. | TED | لقد كان صباح يوم سبت بأشعة شمس حارقة في شهر أغسطس في مدينة أوهايو، |
# Dinle şimdi beni güreşçi, Ego yakıp kül edecek seni # Kızın gücü böyle Yakıcı gördüğün gibi | Open Subtitles | # احترس أيها المصارع فستحرق غرورك # # بقبضة تشتعل نارًا # |
Ne dudaklarında susuzluğun Yakıcı öpücüğünü soğutabildi, ne de güneşin Yakıcı öfkesini gölgeleyebildi. | Open Subtitles | فإنه لم يتمكن من تبريد القبله الملتهبه للظمأ على شفتيه و لا إستطاع أن يستظل من حرارة الشمس اللافحه |
Dondurucu soğukta, Yakıcı çölde günler ve geceler boyu hayatını ortaya koyarak | Open Subtitles | كان هو الذي سنحت له الفرصة لهذه الرحلة المحفوفة بالمخاطر عبر البرد الاذع والصحراء الحارقة يسافر العديد من الأيام والليال |
Yakıcı güneş seni güçlendirmiş olabilir ama bana ters bir etki yaptı. | Open Subtitles | الشمس الحارقة تقويك، لكن تأثيرها عكسي عليّ. |
Bu yüzden vücudumuzun bu Yakıcı sıcakla nasıI başa çıktığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة كيف يتغلب جسمنا على هذه الحرارة الحارقة |
Yağ Yakıcı? | Open Subtitles | أتريد حارق دهون؟ |
Korkunç, Yakıcı bir acı. | Open Subtitles | ألم رهيب , و حارق |
Avrupa'nın 3'te 1'i büyüklüğünde, ıssız, haşin dağlar ve Yakıcı çöl sıcağıyla çevrili bir bölgeydi. | Open Subtitles | كانت بيئة قاسية بالكامل من جبال وصحراء حارقة الحرارة بثلث حجم أوروبا |
Öğle vaktinde, sıcaklık Yakıcı şekilde 17 dereceye kadar çıkıyor. | Open Subtitles | ،عند منتصف النهار قد تبلغ درجة الحرارة سبع عشرة درجة مئويةٍ حارقة |
Burada Yakıcı arzular var. | Open Subtitles | يوجد رغبات تشتعل |
Burada Yakıcı arzular var. | Open Subtitles | يوجد رغبات تشتعل |
Ne dudaklarında susuzluğun Yakıcı öpücüğünü soğutabildi ne de güneşin Yakıcı öfkesini gölgeleyebildi. | Open Subtitles | فإنه لم يتمكن من تبريد القبله الملتهبه للظمأ على شفتيه و لا إستطاع أن يستظل من حرارة الشمس اللافحه |
"Korku yok artık Ne güneş Yakıcı. | Open Subtitles | لا خوف من حرارة الشمس بعد. |
Dondurucu rüzgara, Yakıcı çöle dayandıktan sonra... en yüksek kulenin en tepedeki odasına tırmandım... | Open Subtitles | بعدما تحملت الرياح اللاذعة ...والصحراء الحارقة وتسلقت أعلى غرفة ...في أطول برج |
Dondurucu rüzgara, Yakıcı çöle dayandı' | Open Subtitles | بعدما تحمل الرياح اللاذعة ...والصحراء الحارقة |