Çok yakın bir zamana kadar silahla öldürülen Brezilyalıların sayısını bilmiyorduk. | TED | حتى وقت قريب جداً، لم نكن نعرف ببساطة عدد البرازيليين الذين قتلوا بالسلاح. |
yakın bir zamana kadar Kara Delikler uzayın derinliklerinde görünmez olarak kaldılar. | Open Subtitles | حتى وقت قريب فإننا لم نتمكن من رؤية الثقوب السوداء الكامنة فى أعماق الفضاء |
Olabilir, ama yakın bir zamana kadar, düşman savaşçılarıydılar. | Open Subtitles | ربما هم كذلك, ولكن حتى وقت قريب, كانوا مقاتلين للاعداء. |
Sana hatırlatmak isterim ki daha yakın bir zamana kadar cenaze evinde çalışıyordum. | Open Subtitles | ربما تريدى ان تنظرى فى اتجاه اخر اوه, انا فقط سأذكرك: حتى وقت قريب, كان لدى وظيفة جزئية ك متعهد دفن. |
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem Phil ama yakın bir zamana kadar normal şeylerle uğraşıyordum, doğaüstü şeylerle değil. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك لكن حتى وقت قريب لقد كنت أمارس العمل المخابراتي الطبيعي |
Gazeteciyim ve sekiz yıldan uzun süredir insan kaçakçılığını araştırıyor, yazılar yazıyorum. Ama bu kişisel hikâyemi yakın bir zamana kadar profesyonel yaşamıma hiç dâhil etmedim. | TED | أنا صحفية و قد ظللت أكتب و أجري أبحاثا حول الاتجار بالبشر ما يقارب خلال السنوات الثمانية الماضية وحتى مع ذلك، لم أفهم العلاقة بين هذه القصة الشخصية و بين حياتي المهنية حتى وقت قريب جدا. |
yakın bir zamana kadar ben de okumamıştım. | Open Subtitles | لم أقرأ عنه قبل ذلك حتى وقت قريب. |
Ne demek "yakın bir zamana kadar"? Ne oldu da değişti? | Open Subtitles | ماذا تعنين بـ"حتى وقت قريب"؟ |