İşkence görmüş, kalbine yakın mesafeden ateş edilmiş, kafatası baltayla yarılmış. | Open Subtitles | وقد تعرض للتعذيب , وأطلاق نار من مسافة قريبة في القلب, وجمجمته مفتوحة قسمين بفأس |
Böylesine net bir atış yapıldığına göre, sanırım yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | هذا النوع من الدقة، أنا على التخمين مسافة قريبة. |
Demek kafaya yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | إذًا طلقة من مسافة قريبة إلى الرأس هل كان هناك جرح مخرج؟ |
Ayrıca bunu kim yaptıysa yakın mesafeden ateş etmiş. | Open Subtitles | وأياً كان من فعل هذا قد أرداه من مسافة قريبة. |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | توضح أن الطلق الناري من مسافة قريبة |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | لقد تم إطلاق النار عليه من مسافة قريبة |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | أطلق عليه الرصاص من مسافة قريبة |
İki kurban. yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | ضحيتان طلقات نارية من مسافة قريبة |
Bu da demek ki, yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّها كانت من مسافة قريبة |
Kadına yakın mesafeden ateş etti. | Open Subtitles | لقد أطلق عليها النار من مسافة قريبة |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | تلك ضربة من مسافة قريبة. |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | الجرح هو من مسافة قريبة. |
yakın mesafeden ateş edilmiş. | Open Subtitles | الطلقة أطلقت من مسافة قريبة. |