Aslında bir şeye gerçekten yakından bakarsanız, maddenin temel altyapısına bakarsanız, orada hiçbir şey yoktur. | TED | في الواقع إذا نظرتم للأشياء بدقة كبيرة, وإذا نظرتم إلى البُنى الأساسية المكونة للمادة, فلن تروا شيئاً. |
Aslında yakından bakarsanız her zaman biraz ağladığını görürsünüz. | TED | قي الحقيقة، إذا نظرتم جيدا سترون أنها تبكي قليلا طوال الوقت. |
Ama yakından bakarsanız Hawk'ın filmlerinden bu iki kare aynı görüntünün bir tekrarı olduğu göreceksiniz. | Open Subtitles | لكن لو نظرت متعمقاً في لقطة . . من فيلم الصقور سترى بأنه حقاً كرر نفس الصورة مرتين |
Bu resme yakından bakarsanız, zamanın gerçekten değiştiğini o büyük televizyonlardan görebilirsiniz. | TED | وإذا نظرت عن كثب في هذه الصورة، ستتمكن فعلاَ من رؤية تغير الزمن في تلك الأجهزة التلفزيونية الكبيرة. |
İlk bakışta burası ölü bir çöl gibi görünür ama daha yakından bakarsanız izlerin ve yolların olduğunu fark edersiniz. | Open Subtitles | للوهلة الأولى يبدو وكأنها صحراء بلا حياة لكن ,إذا ما أمعنت النظر فستلاحظ شبكة من المسارات والآثار |
Bunlar Fibonacci sayıları değil, ancak onlara daha yakından bakarsanız, Fibonacci sayılarının, onların içine gizlenmiş olduğunu göreceksiniz. | TED | هذه ليست أرقام فيبوناتشي، ولكن إذا أمعنت النظر، ستجد أن أرقام فيبوناتشي قابعة هناك. |
Prizmadan ayrılan güneş ışığına yakından bakarsanız, renk şeritlerinin olmadığı karanlık aralıklar görürsünüz. | TED | إذا نظرتم عن قرب إلى ضوء الشمس المنقسم من خلال موشور، فسوف ترون فجوات معتمة تفتقد شرائط من الألوان. |
Daha yakından bakarsanız bu sanat eserinin aslında bir heykelin parçası olduğunu anlayacaksınız. | TED | إذا نظرتم عن كثب أكثر، سوف تدركون أن هذا العمل الفني بأكمله هو منحوتة مكونة من قطعة واحدة. |
Ancak farklılıklara yakından bakarsanız ve onları bir örgüye koyarsanız, sembollerin alfanumerik bir sıra oluşturduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لكن إذا نظرتم عن قُرب إلى الإختلافات ووضعتموهم على الشبكة ، ستُكون الرموز |
Eğer bugünkü piramitlere daha yakından bakarsanız bu 4000 yıllık eski eserlerin aslında 50 milyon yıllık deniz kabuklarından yapıldığının kanıtını görebilirsiniz. | Open Subtitles | لو نظرت للأهرام عن قرب اليوم، ستظل تعاين دليل أن هذه الصروح بعمر 4000 عام تتألف في الواقع من أصداف بحرية بعمر 50.000 عام. |
Ve hatta çok yakından bakarsanız, küçücük yarasa kafatasında, insan ve suaygırı kafatasında gördüğümüz aynı kemiklerin hepsini, kafatası şekillerinin çeşitliliği ne olursa olsun hepsi birbirleriyle aynı ilişki içindeyken görebiliriz. | Open Subtitles | و حتى في جمجمة الخفاش الصغيرة لو نظرت عن قرب يمكنك رؤية العظام نفسها كلها و التي رأيناها في جمجمة الإنسان و جمجمة فرس النهر |
yakından bakarsanız görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك رؤية ذلك لو نظرت بتمعن |
yakından bakarsanız azı dişinin aşınmasına bağlı farkı görürsünüz. | Open Subtitles | إن نظرت عن كثب, يمكنك أن ترى إختلاف بسيط إهتراء الضرس |
Fakat yakından bakarsanız şu bölgeyi görebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن إذا نظرت عن كثب هل ترى هذه المنطقة ؟ |
Ve Büyük Salon'un duvarlarına daha yakından bakarsanız Hızlı İğneler'in duvarlarda bıraktıkları delik izlerini görebilirsiniz. | Open Subtitles | وإذا نظرت عن كثب لجدران القاعه العظيمه سترون آثار وخزات حيث هاجمت الإسبيد سترينجرز |
yakından bakarsanız mecazen gerçek olduğunu görebilirsiniz. | Open Subtitles | إن أمعنت النظر بما يكفي، أظنك سترين أنها حقيقية مجازياً. |
İşte burada, gördüğünüz tüm mor kutular yoldaki diğer araçlar ve oradaki köşedeki kırmızı şey ise bir bisikletçi ve uzakta, çok yakından bakarsanız, bazı dubalar görebilirsiniz. | TED | هنا ، كل الصناديق البنفسجية التي تراها هي عبارة عن السيارات الأخرى في الطريق والشيء الأحمر على الجنب هناك راكب للدراجة الهوائية ، وعلى بعد مسافة إذا أمعنت النظر ، يمكنك أن ترى بعض المخاريط . |