"yakından takip" - Translation from Turkish to Arabic

    • كثب
        
    • عن قرب
        
    • من المهتمين
        
    Geçtiğimiz yıllarda, küresel haberleri çoğunlukla yakından takip ettiğini söyleyen Amerikalıların sayısı yüzde 50'nin üzerinde artış gösterdi. TED فى السنوات الأخيرة، زادت نسبة الأمريكيين، الذين قالوا أنهم يتابعون أخبار العالم عن كثب بخمسين بالمئة.
    Yani füzyonu ve olan her şeyi çok yakından takip etmek isteyeceğiniz İran ve belki Venezuela gibi sadece bir çift yer kalıyor. TED إذاً ذلك يخلّف عدة أماكن مثل إيران، وربما فنزويلا، التي ستريد مراقبتها عن كثب لكل شئ الذي يمضي مع متعلقات الأشياء القابلة للإنشطار.
    Özellikle Nedelin, yapılan işi yakından takip etti. Open Subtitles خاصة أن نيديلين كان يراقب هذا العمل عن كثب
    Onu her geceyarısı bir arabaya binerken görmüş ve yakından takip etmiş. Open Subtitles رآه يصعد سيارة غريبة كل ليلة في منتصف الليل وتبعه عن قرب
    Herşeye karşın , biz yinede öncelikle Mikami'yi yakından takip etmeliyiz. Open Subtitles علينا الآن الاستمرار بمراقبة ميكامي عن قرب
    İşte yakından takip ediliyor ve evine dinleme cihazı koyulduğuna yönelik şüphelerimiz var. Open Subtitles انه مراقب عن قرب في العمل وهناك ما يدعو للاعتقاد بأن الشركة قد وضعت اجهزة تنصت في منزله
    Bilmem. Politikayı o kadar yakından takip etmem, efendim. Open Subtitles لا اعرف فانا لست من المهتمين بالسياسه.
    Sizi bundan sonra çok yakından takip edeceğim anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني بأنني سأراقبك عن كثب يا آنسة سامرز
    Duruşmayı izlemeyi hiç bırakmadı. Hepimiz gayet yakından takip ediyoruz. Anladım. Open Subtitles لا يتوقف عن مشاهدة المحاكمة كلنا نتبعها عن كثب
    Yani çok yakından takip etmenize gerek yok. Open Subtitles سأتوجه إلى النادي من أجل جلسة تدليك لذا ليس عليكما مراقبتي عن كثب
    Olayı yakından takip ediyoruz ve doğru hareketler, değerlendirmemizde önemli rol oynar. Open Subtitles نتابع القضية عن كثب ،وتقييم كونك كأم سيكون مهما للقضية
    Tahliye işlemi sırasında, hepinizin güneşi yakından takip etmesine ihtiyacımız var. Open Subtitles سنحتاج من الجميع مراقبة الشمس عن كثب بينما نخلي المكان.
    Haberleri çok yakından takip ettiğinizi sanıyorum özellikle ajanınız yoldan çıkıp karımı rehin aldığından beri. Open Subtitles استنتج أنكي كنت تشاهدين الأخبار عن كثب منذ أن تحول قاتلكم إلى سفاح واختطف زوجتي
    Seni bu göreve her şeyi yakından takip edebilesin diye verdim. Open Subtitles أعطيتك هذه المعلومات لكي تُراقب الأشياء عن كثب.
    Ülkenin tepkisini görmek için haberleri yakından takip ediyordur. Open Subtitles بشكل خاطئ او صحيح انه يراقب الاخبار عن قرب ليرى كيف سيكون رد فعل البلاد
    Durumunu yakından takip edeceğiz ama beni endişelendiren, açıkça hâlâ depresyonda olması. Open Subtitles سوف نراقب حالتها عن قرب ولكن ما يقلقنى أنها لازالت تعانى من الاكتئاب
    Çoklu travmadan sonra, yakından takip edilmeniz gerekiyor. Open Subtitles بعد الصدمات المتعددة, يجب أن تراقبها عن قرب
    Bu çiftin düğününün yeri ve detaylarını yakından takip edeceğiz. Open Subtitles وسنتبع الحدث عن قرب مكان و تفاصيل هذين الزوجين
    Kahvem olsa bunu daha yakından takip ederdim. Open Subtitles كنت سأتابع هذا عن قرب إذا كنت تناولت القهوة
    Bilmem. Politikayı o kadar yakından takip etmem, efendim. Open Subtitles لا اعرف فانا لست من المهتمين بالسياسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more